UYGARLIK

Çok geniş kapsamlı bir başlık ancak uygarlık yolunda birkaç düşündürücü kırıntı sözcük etkili olabilirse kendimizi şanslı sayabiliriz. İnsanoğlu kısa ömür ve sonrası göçmeye mahkûm. Öyle olunca biz uygarlık yolunda kendimizi sorumsuz sayamayız. Bilakis zaman kısa çok çalışmak üretmek, üretken fikirlerle uygarlık için çaba harcamamız lazım.

NASIL UYGAR OLUNABİLİR?

*Boş sigara paketini yola sokağa atmaz isek, -Su ve içki pet veya cam şişeleri aracımızdan yol kenarındaki şeve fırlatmaz isek, -Evde içtiğimiz sigaranın izmaritini pencereden bahçeye atmaz isek, -Ev ve apartmanlarda ev içi salon ve odalara gösterdiğimiz titizliği BODRUM için göstermez isek, Temizlik imandandır sözü bizim için söylenmişken Batılıların apartman bodrumları evinden farkı yoksa, -Arabamızı tarlada olsa dahi hiç engel olmayacak biçimde park etmiyorsak, -Hiç gereği yokken yeşil ışıkta korna öttürüyorsak, -Geceleri komşuda olabilecek hastaları bebekleri düşünmeden gürültü yapıyorsak, -Veya Sokak düğünlerinde 100 desibel ses cihazları ile müzik yayını ve tabanca patlatıyorsak, -Apaçık bilindiği halde nasıl olsa Belediyenin temizlikçisi temizliyor düşüncesiyle çöp konteynerlerinin etrafına pislik bırakıyorsak,

-Çeşme başlarında çöplerini bırakmaktan ar duymuyorsak, -Kamunun mallarını, hastanede ,postanede iyi kullanmıyorsak, -Umumi tuvaleti temiz bırakmıyorsak, Ki Japonya’da tuvaletlere bakan olmadığı halde halkın kendisi gerekli temizliği sağlıyorsa, -Haklı çıkmak için değil de gerçeğin ortaya çıkması için savunma yapamıyorsak, -Küçüklere sevgi ile büyüklere de saygı ile yaklaşamıyorsak ve onları adeta hiçe sayıyorsak, -Varlıklarımız atımız, arabamız la böbürlenmek üzere övünüyorsak, -Yoksul kalenderlerin yanında incitici ev,apartman,zenginlik çor çocuğumuzdan bahsediyorsak, -Ekonomik veya siyasi gücümüzü kullanarak yanlış uygulamaları dikte ettiriyorsak ve buna halk nasıl olsa sonuca etkili olamam düşüncesi ile karşı tez sunamıyorsa, -Karşıdan gelen engelli bir vatandaşa kenara çekilip yol vermiyorsak, -Camide ayakkabılarını raflarda boş yer dururken insanların geçeceği yere koyup yaşlılara eziyet olacak şekilde bırakıyorsak, -Camiye gelen insanlar az olduğu halde ,normal insan sesi yeterli olduğu halde hoparlör kullanıyor ve üstelik yüksek sesli okuma yapıyorsak, -İnsanların okulu,hastanesi,işi gücü olduğunu düşünmeyip nasıl olsa Cumada toplanmış bir kitle deyip güya vaaz ettiğini sanıp zamanı uzatarak insanların işine engel oluyorsak, -Yabancı turist veya gelip geçici müşteri diye düşünüp yüksek fiyattan malımızı onları aldatıp malımızı satar isek,

-Ve bu esnaf kesiminde normal karşılanır olmuşsa, -Pazarda meyvenin çürüğünü alta sağlamını üste koyup satıyorsak, -Kadınlara öncelik tanımıyorsak, Eskiden kalma kadın aleyhine sözlere hala itibar ediyor onları küçümsüyorsak.-Kadın değil mi eksik etek, veya saçı uzun aklı kısa gibi- -Kız çocuklarımızın öncelikli olarak okumasına donanımlı yetiştirilmesine ,özen göstermiyorsak , -Hastane kuyruklarında sıra beklemeden zorlama muayene olup başkalarının hukukunu çiğniyorsak, -Yetişmiş tıp adamları doktorlarımıza şiddete varan kavgalar ediyorsak, -Bunun yanında Doktor ve sekreterlerin masum bir hastanın sorusunu tersleyerek cevap veriyorsa, -Köy ve kasabalarda Bayramda seyranda gösterişli şatafatlı bencil davranışlarda bulunuyorsak -Güçsüzü nasıl olsa karşılık veremez düşüncesi ile onları eziyor daha da ezmekten çekinmiyorsak, -Güçsüze yaptığımız yardımları başına kakıyorsak Ki -Sağ elin verdiğini sol el duymayacaktı- -Bulunduğumuz masanın icaplarını yerine getirmiyor, bu iş falanca daireye ait deyip savsaklıyorsak ve çok basit işlemler için bile vatandaşa küçük bir yardımı esirgiyorsak, Sonuç olarak İnsan olmaya çalışmayıp nezaket, nezafete özen göstermiyorsak, Uygar olabilmemiz veya uygarlık yolunda ilerlememiz çok zor.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı