ABD Neden Zengezur Koridoruna İlgi Gösterdi ve Türkiye Bunu Dış Ticarette Nasıl Avantaja Çevirebilir?

Zengezur Koridoru, Güney Kafkasya’da Azerbaycan’ın batı bölgelerini Nahçıvan üzerinden Türkiye’ye bağlayacak olan stratejik bir ulaşım hattı olarak sadece bölge ülkelerinin değil, küresel güçlerin de dikkatini çekmiş durumda. ABD’nin son dönemde bu koridora yönelik ilgisi, yalnızca siyasi dengelerden değil, küresel ticaret ve enerji güvenliği stratejisinden de kaynaklanıyor.

Washington açısından Zengezur Koridoru, Çin’in Kuşak-Yol Projesi karşısında alternatif bir ticaret güzergâhı oluşturma potansiyeli taşıyor. ABD, hem Avrupa ile Asya arasındaki ticaret akışının çeşitlenmesini destekliyor hem de Rusya ve İran’ın bölgedeki lojistik ve enerji hâkimiyetini sınırlamak istiyor. Bu koridor üzerinden geçecek demiryolu ve karayolu ağları, Orta Asya’dan gelen enerji ve malların Hazar Denizi üzerinden Türkiye’ye, oradan da Avrupa pazarına hızlı şekilde ulaşmasını mümkün kılacak. Böylece Çin’in kara üzerinden Avrupa’ya erişimini kontrol eden tek ülke konumuna gelme çabası da dengelenmiş olacak.

ABD’nin ilgisinin diğer bir boyutu ise enerji güvenliği. Azerbaycan ve Türkmenistan gazının, Rusya’yı bypass ederek Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması, ABD’nin uzun süredir desteklediği bir hedef. Bu hat, hem TANAP hem de Bakü-Tiflis-Ceyhan gibi mevcut projelerle entegre edilebilecek. Böylelikle Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığı daha da azalacak.

Türkiye açısından Zengezur Koridoru’nun açılması, yalnızca stratejik bir jeopolitik kazanım değil, aynı zamanda dış ticaret açısından büyük bir fırsat penceresi anlamına geliyor. Öncelikle, koridor Türkiye’yi Orta Asya pazarına en kısa kara ve demiryolu bağlantısına sahip ülke konumuna getirecek. Bu, ihracat maliyetlerini ciddi şekilde düşürecek ve özellikle zaman hassasiyeti olan ürünlerde rekabet gücünü artıracak. Ayrıca, Kars, Iğdır ve Nahçıvan hattında kurulacak lojistik merkezler, serbest ticaret bölgeleri ve depolama alanlarıyla Türkiye’nin bölgesel ticaret üssü olma potansiyeli güçlenecek.

Türkiye’nin bu fırsatı avantaja çevirebilmesi için üç temel adım kritik önem taşıyor. Birincisi, koridor açılmadan önce demiryolu ve kara yolu altyapısında modernizasyon yatırımlarını tamamlamak ve gümrük geçişlerini hızlandıracak dijital sistemleri devreye almak. İkincisi, Orta Asya ülkeleriyle uzun vadeli ticaret anlaşmaları ve enerji tedarik protokolleri imzalamak. Böylece koridor açıldığında ticari akışın kesintisiz başlaması sağlanabilir. Üçüncüsü, koridoru sadece transit bir hat olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin yüksek katma değerli ürünlerini Orta Asya ve Kafkasya pazarına taşıyacak bir ticaret köprüsü olarak konumlandırmak.

ABD’nin Zengezur Koridoru’na ilgisi küresel ticaret ve enerji jeopolitiği ile doğrudan bağlantılı. Türkiye ise bu ilginin yarattığı uluslararası destek ortamını kendi lehine kullanabilir. Doğru altyapı, pazar çeşitlendirmesi ve lojistik stratejilerle Zengezur, Türkiye için yalnızca bir jeopolitik bağlantı değil, dış ticaretin yeni ana arterlerinden biri haline gelebilir.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı