ABD NİN GÜMRÜK VERGİLERİ VE ÇİN İLE TİCARETİNE ETKİLERİ

Yayınlama: 16.05.2025
18
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

ABD başkanı Trump’ın ülkesinin dış ticaret açığını kapatmak ve hatta dış ticaret fazlası vermek amacıyla göreve geldikten yaklaşık iki ay sonra(2 nisan) dünya ticaretinin başka bir şekle evrilmesine sebep olabilecek şekilde ve dünyanın 185 ülkesini ilgilendiren ,ABD ye ihracat yapan ülkeleri kapsayan ithalatta gümrük vergilerini %10 ile %50 arasında değişen oranlarda uygulanacağını açıklamasından sonra Çin başta olmak üzere AB ülkeleri ve diğer ülkeler kendilerine göre bir takım önlemler almaya zorunlu duruma getirdi. Ancak gelen tepkiler nedeniyle olsa gerek Çin haricinde 10 nisandan itibaren geçerli olacağını açıkladığı gümrük tarifelerini 90 gün süreyle uzatma kararı almıştı. Aradan geçen bir aylık süre zarfında AB ülkeleri Washington’da toplanarak yapacakları icraatlarını kararını almaya çalışmaktadır.

Ekonomik anlamda iki dünya devi olan ABD ile Çin arasında adeta yarışırcasına devam eden rekabet ortamında ise son olarak vergi oranları ABD için %145, Çin için ise %125 de kaldı ve halen anlaşma zemini hazır olmadı. Ancak ekonomik de olsa savaşın galibi olmayacağına göre iki ülke mutlak surette bir anlaşmaya varmak zorundadır. ABD Ticaret Temsilciliğinin verilerine göre, iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2024’te 582,4 milyar dolara ulaştı.

ABD, Çin’e 143,5 milyar dolar değerine ürün ihraç ederken, bu ülkeden 438,9 milyar dolarlık ürün ithal etti. İki ülke arasındaki dış ticaret açığı da 295,4 milyar dolar oldu. Yani ABD’nin dış ticaret açığının 295 milyar doları Çin ile yapılan ticaretten oluşmaktadır.

ABD’nin Çin ile ticaretinde verdiği açık 2000’li yılların başında 50 milyar dolardan azken, son 25 yılda 6 kattan fazla artış gösterdi.

Yeni uygulamaya konulacak gümrük tarife oranları ile iki ülke arasında yapılan ticaret hacminin düşeceği kesindir. Çünkü ABD’nin Çin’den yapacağı ithalat rakamları düşeceğinden arz ve talep kanunu gereği ülkede enflasyon yükselme eğilimine girecektir. Öte yandan Çin ise yukarıda özetle belirtmeye çalıştığım ve büyük bir potansiyel olan ABD pazarını kaybetmek istemeyecektir. Dolayısıyla iki ülke belirli koşullarda anlaşmak zorundadır.

Yeni uygulamalardan sonra Çin’in ABD ye ihracatında düşme olduğu gözlenmiştir. Bu konuda Euronews sitesinden aldığım bilgiler aşağıdadır.

Washington ve Pekin arasındaki gümrük vergisi görüşmelerinin hemen öncesinde gelen veriler, Çin mallarının ABD’den uzaklaştığını gösteriyor.

Çin’in ABD’ye ihracatı Nisan ayında gerilerken diğer ekonomilerle ticaretinin artması, Başkan Donald Trump’ın gümrük vergileri saldırısının küresel tedarik zincirlerinde bir sarsıntıyı hızlandırdığını gösteriyor.

Çin’den yapılan toplam ihracat geçen ay bir önceki yıla göre yüzde 8,1 artarak çoğu ekonomistin beklediği yüzde 2’lik hızdan çok daha hızlı bir artış gösterdi. Ancak bu artış mart ayındaki yıllık yüzde 12,4’lük artıştan çok daha yavaş gerçekleşti. İthalat, Nisan ayında bir önceki yıla göre yüzde 0,2 düştü.

ABD’ye yapılan sevkiyatlar, Trump’ın çoğu Çin ihracatına uyguladığı gümrük vergilerinin yüzde 145’e kadar yükselmesiyle dolar bazında yüzde 21 düştü. Çin’in ABD mallarına uyguladığı gümrük vergisi yüzde 125’e ulaşırken, iki büyük ekonomi arasındaki ticaret giderek daha belirsiz hale geldi.

Çin’in ABD’den ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 13’ten fazla düşerken, ABD ile olan siyasi açıdan hassas ticaret fazlası Nisan ayında yaklaşık 20,5 milyar dolar olurken, bir önceki yıl yaklaşık 27,2 milyar dolardı.

Yılın ilk dört ayında Çin’in ABD’ye ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 2,5 düşerken, ABD’den ithalatı yüzde 4,7 azaldı.

Tarife atılımları

Gümrük tarifeleri çıkmazında potansiyel bir kırılma bu hafta sonu gerçekleşebilir. Hazine Bakanı Scott Bessent ve diğer üst düzey ticaret yetkilileri cumartesi günü Cenevre’de Çinli yetkililerle bir araya gelecek. Ancak Pekin ve Washington, görüşmelerde ilerleme kaydedilmesini engelleyebilecek stratejik çıkarların çatışması da dahil olmak üzere bir dizi konuda anlaşmazlık yaşıyor.

Capital Economics’ten Zichun Huang bir raporunda, Pekin’in ABD ihracatına uyguladığı yüzde 125’lik misilleme gümrük vergileri de dahil olmak üzere bazı cezalandırıcı gümrük vergilerinin geri çekilebileceğini, ancak tam bir geri dönüşün olası olmadığını söyledi.

Huang, “Bu, Çin’in ABD’ye ihracatının önümüzdeki aylarda daha da düşeceği anlamına geliyor ve bu düşüşün tamamı diğer ülkelerle artan ticaretle telafi edilemeyecek. Bu yılın ilerleyen dönemlerinde ihracat büyümesinin negatife dönmesini bekliyoruz,” dedi.

Bu tartışmaların sonucu ne olursa olsun, Çin’in diğer ülkelere yaptığı ihracattaki hızlı artış, yıllar önce başlayan ancak Trump’ın ABD’ye ihracatın önündeki engelleri kaldırmasıyla ivme kazanan bir yeniden yapılanmayı yansıtıyor.

Ticaret düzeninde bir değişim

Küresel üreticiler, COVID-19 salgınından kaynaklanan aksaklıkların daha çeşitli seçeneklere duyulan ihtiyacı vurgulamasının ardından, Çin’deki üretime neredeyse tamamen bağımlı olmanın alternatiflerini arıyor.

Daha çok yönlü tedarik zincirlerine duyulan ihtiyaç, Trump’ın görevdeki ilk döneminde Çin ihracatına yönelik gümrük vergilerini artırmasıyla daha da belirgin hale geldi. Bunların çoğu eski Başkan Joe Biden döneminde kaldı.

Amerika Birleşik Devletleri’ne yapılan ihracat Nisan ayında Çin’in toplam ihracatının yaklaşık onda birini oluşturdu ve ABD hâlâ Çin’in en büyük tek ülke pazarı. Ancak Avrupa Birliği ve Güneydoğu Asya daha büyük bölgesel ihracat pazarlarıdır.

ABD’nin dahil olmadığı daha geniş bir grup olan 15 ülkeli Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) ile yapılan ticaret hâlâ daha büyük. Pekin destekli altyapı projelerinden oluşan geniş bir ağ olan Çin’in “Kuşak ve Yol Girişimi “ne katılan ülkelere yapılan ihracat ise daha da büyük.

Şaşırtıcı bir ekonomiyi güçlendirmek

Yılın ilk dört ayında, 10 ülkeden oluşan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’ne yapılan ihracat bir önceki yıla göre yüzde 11,5 artarken, Latin Amerika’ya yapılan ihracat da yüzde 11,5 yükseldi. Hindistan’a yapılan sevkiyatlar değer bazında yaklaşık yüzde 16, Afrika’ya yapılan ihracat ise yüzde 15 arttı.

En hızlı büyümenin Asya’da gerçekleşmesi, Çinli ve diğer üreticilerin tedarik zincirlerini Çin anakarası dışında çeşitlendirmeye yönelik hamlelerini yansıtmaktadır. Vietnam’a yapılan ihracatta yıllık bazda yüzde 18’lik artış dikkat çekti. Tayland’a yapılan ihracat ise yüzde 20 arttı.

Çin’de ise ilk rakamlar nakliye ve diğer ticari faaliyetlerde keskin bir düşüş olduğunu gösteriyor. Bu haftanın başlarında Pekin, pandemi ve konut sektöründeki uzun süreli gerilemenin ardından ivme kazanmakta zorlanan ekonomisi üzerindeki ticaret savaşının etkisine karşı koymayı amaçlayan bir dizi önlem açıkladı.

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.