ABD’NİN GÜMRÜK POLİTİKALARI AB’NİN BÜYÜMESİNİ NASIL ETKİLİYOR?

Yayınlama: 02.06.2025
24
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Avrupa Komisyonu’nun 2025 bahar ekonomik tahmin raporuna göre, Avrupa Birliği ekonomisi, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden gündeme taşıdığı yüksek gümrük vergileri ve artan ticaret belirsizliklerinden olumsuz etkileniyor. Avrupa Komisyonu, özellikle ABD’nin Avrupa menşeli ürünlere uygulamayı planladığı yeni tarifelerin risklerine dikkat çekerek, bu yıl ve gelecek yıl için ekonomik büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etti.

Komisyon, Kasım 2024’te Euro Bölgesi için öngördüğü %1,3’lük büyüme tahminini 2025 yılı için %0,9’a düşürdü. 2026 yılı için ise büyüme oranının %1,6’dan %1,4’e gerilemesi bekleniyor. Avrupa Birliği genelinde ise bu yıl %1,1 oranında sınırlı bir büyüme tahmin ediliyor. 2026 yılına gelindiğinde büyümenin %1,5’e çıkması bekleniyor. Bu oranlar, AB’nin önceki toparlanma umutlarının yerini daha temkinli bir görünümün aldığını gösteriyor.

ABD ile yaşanan ticaret gerilimleri, yalnızca büyüme oranlarını değil, AB’nin ihracat beklentilerini de ciddi şekilde etkiliyor. 2025 yılında AB ihracatında yalnızca %0,7 oranında bir artış öngörülüyor. Mal ihracatındaki zayıflamanın, hizmet ihracatının göreli dayanıklılığıyla kısmen dengelenmesi bekleniyor. 2026 yılına geldiğimizde ihracat büyümesinin %2,1’e ulaşması, ticaret ortamının görece düzelmesiyle mümkün olabilir.

Büyüme tahminlerindeki bu zayıflama, sadece dışsal faktörlerden değil, aynı zamanda içerideki ekonomik yapısal sorunlardan da kaynaklanıyor. Almanya örneğinde olduğu gibi, bazı büyük ekonomilerde yatırımların yavaşlaması, enerji maliyetlerinin yüksek kalması ve altyapı eksiklikleri gibi faktörler büyümeyi sınırlıyor. Komisyon, özel tüketimin ve yatırımların 2025’te biraz daha güçlü olacağını ve bunun büyümeyi %1,5 seviyesine çekebileceğini tahmin ediyor. 2026 yılında ise bu oran %1,6’ya çıkabilir.

Öte yandan, enflasyonda önemli bir gerileme bekleniyor. 2025 yılında Euro Bölgesi’nde manşet enflasyonun %2,1’e düşmesi, 2026 yılında ise %1,7’ye kadar inmesi öngörülüyor. AB genelinde ise enflasyonun 2026’da %2’nin altına gerileyeceği tahmin ediliyor. Bu durum, hem hanehalkı tüketimi hem de merkez bankası politikaları açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

İşgücü piyasasında ise görece olumlu bir tablo çiziliyor. Avrupa Komisyonu, AB’de işsizlik oranının 2026 yılında %5,7 seviyesine düşerek rekor düşük düzeye ulaşmasını bekliyor. Bu, özellikle pandemiden sonraki toparlanma sürecinde iş piyasasının yapısal gücünü koruduğunu gösteriyor.

ÜYE ÜLKELERİN PERFORMANSI: KİM KAZANIYOR, KİM KAYBEDİYOR?

Avrupa genelindeki düşük büyüme tahminlerinin arkasında özellikle Almanya’nın performansındaki zayıflık dikkat çekiyor. AB’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın, art arda iki yıl daraldıktan sonra 2025 yılında da büyümeyi neredeyse sıfır seviyesinde tutması bekleniyor. Enerji bağımlılığı, Çin ile rekabet, altyapı eksiklikleri ve küresel talep daralması Almanya ekonomisi için baskı unsurları olarak öne çıkıyor.

Fransa’nın bu yıl %0,6, 2026’da ise %1,3 oranında büyümesi bekleniyor. Daha güçlü bir performans sergileyen İspanya’nın ise 2025’te %2,6’lık bir büyüme oranına ulaşması öngörülüyor. Bu veriler, güney Avrupa ülkelerinin toparlanma konusunda daha avantajlı bir pozisyonda olabileceğine işaret ediyor.

AB içinde 2025’te en iyi ekonomik performansı göstermesi beklenen ülkeler ise Polonya, İrlanda, Danimarka ve Malta olarak sıralanıyor. Bu ülkeler, hem iç tüketim hem de teknoloji odaklı ihracatla diğer ülkelerden pozitif ayrışıyor.

ABD’NİN GÜMRÜK POLİTİKALARI: BELİRSİZLİĞİN YENİ KAYNAĞI

ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’dan ithal edilen bazı ürünlere %20 oranında gümrük vergisi getirmeyi planlaması, Avrupa Komisyonu tarafından “COVID-19 salgınının en karanlık günlerinden bu yana görülen en ciddi belirsizliklerden biri” olarak değerlendirildi. Bu öneri şimdilik 90 gün süreyle askıya alınmış durumda. Ancak gümrük tarifelerinin kalıcı hale gelmesi halinde, özellikle çelik, otomobil ve makine sanayilerinin ciddi zarar göreceği ifade ediliyor.

Avrupa Komisyonu, bu tarifelerin müzakereler yoluyla %10 seviyesine düşürülmesini bekliyor ancak bu konuda henüz Trump yönetiminden kesin bir taahhüt alınabilmiş değil. Ayrıca mevcut uygulamalarda olduğu gibi çip ve ilaç gibi bazı stratejik ürünlerde muafiyetlerin devam edeceği belirtiliyor. Buna karşın çelik ve otomobillere uygulanan %25’e kadar varan tarifelerin süreceği öngörülüyor.

Bu durum, özellikle Almanya, Çekya ve Slovakya gibi otomotiv üreticisi ülkeler için doğrudan bir tehdit oluşturuyor. Ticaretin bu şekilde parçalanması sadece büyüme üzerinde değil, aynı zamanda fiyatlar üzerinde de yeni bir enflasyonist baskı oluşturabilir.

SONUÇ VE OLASI SENARYOLAR

Avrupa Komisyonu’nun raporuna göre, ticaret geriliminin beklenenden hızlı çözülmesi, AB ekonomisine pozitif katkı sağlayabilir. Örneğin, ABD ile tarifelerin düşürülmesi ya da yeni ticaret ortaklıklarının devreye alınması büyümeyi destekleyebilir. Aynı şekilde, savunma harcamalarının artırılması, kamu yatırımları ve enerji dönüşüm projeleri de büyümeyi tetikleyebilecek diğer unsurlar arasında yer alıyor.

Öte yandan, ticari gerilimlerin derinleşmesi, iklim felaketleri ya da tedarik zinciri şokları gibi dışsal faktörler AB’nin büyümesini daha da aşağı çekebilir ve enflasyonist baskıları yeniden gündeme taşıyabilir.

Sonuç olarak, 2025 baharında Avrupa ekonomisinin görünümü, belirsizliklerle şekillenen bir tablo sunuyor. ABD’nin korumacı politikaları, özellikle sanayi üretimi ve ihracat açısından AB için riskler barındırıyor. Ancak bu risklerin azaltılması ve ortak çözümler geliştirilmesi halinde, Avrupa ekonomisinin toparlanma ivmesini yeniden kazanması mümkün olabilir.

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.