Ankara Sanayi Odası (ASO), Türkiye’nin küresel üretim sistemindeki konumunu güçlendirmeye yönelik hazırladığı stratejik raporla dikkat çekti. “Küresel Değer Zincirlerinde Stratejik Konum: Ankara Sanayi Ekosistemi için Yönelimler ve Politika Önerileri” başlıklı çalışma, sanayi politikalarında dönüşümün yönünü belirlerken, Ankara’nın yüksek katma değerli üretimde küresel ölçekte nasıl öne çıkabileceğini detaylarıyla ortaya koyuyor. ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın açıklamalarıyla kamuoyuna duyurulan rapor, Ankara’yı teknoloji geliştiren bir merkeze dönüştürme hedefinin somut adımlarla nasıl gerçekleşeceğini gösteriyor.
KÜRESEL DÖNÜŞÜME YEREL CEVAP: ANKARA MODELİ
ASO tarafından yayımlanan strateji raporunda, küresel ekonomide yaşanan dönüşümün sanayi politikaları üzerinde köklü etkiler yarattığına dikkat çekiliyor. Dünya ticaretinin yaklaşık %70’inin Küresel Değer Zincirleri (KDZ) üzerinden yürütüldüğü, bu bağlamda yalnızca üretim hacminin değil; inovasyon, sürdürülebilirlik ve nitelikli insan kaynağının ön plana çıktığı bir döneme girildiği vurgulanıyor.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Çalışmamız yalnızca bugüne değil, sanayimizin geleceğine ışık tutuyor. Ankara’yı üretimin ötesine taşıyıp teknoloji geliştiren bir merkeze dönüştürmek için çok katmanlı bir iş birliği süreci yürütüyoruz” dedi. Ardıç ayrıca, bu vizyonun temelinde veri temelli dönüşüm politikaları, Ar-Ge destekleri ve dijitalleşmeyi önceleyen stratejilerin yer aldığını ifade etti.
ANKARA’NIN REKABET AVANTAJI: YÜKSEK TEKNOLOJİ VE İNSAN KAYNAĞI
Rapora göre, Ankara sanayi ekosistemi savunma, sağlık teknolojileri, yazılım, ileri malzeme ve makine imalatı gibi yüksek teknoloji yoğun sektörlerde önemli bir potansiyele sahip. ASO-İLTEK Endeksi verileriyle desteklenen analizde; Ankara’nın 14 organize sanayi bölgesi, 13 teknoparkı, 154 Ar-Ge merkezi ve 22 üniversitesi ile Türkiye’nin en güçlü inovasyon altyapılarından birine sahip olduğu vurgulandı.
Bu potansiyelin harekete geçirilmesi için, üniversite-sanayi iş birliklerinin ticarileşme boyutunda güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, OSB’lerde kurulacak uygulamalı eğitim merkezlerinin nitelikli iş gücü yetiştirmede kilit rol oynayacağına dikkat çekiliyor.
KDZ’LERDE YÜKSELİŞİN ANAHTARI: AR-GE, TASARIM VE MARKALAŞMA
Raporda, küresel değer zincirlerinde düşük maliyetin artık belirleyici faktör olmadığı, bunun yerini teknolojiye dayalı üretim, markalaşma ve sürdürülebilirliğin aldığı ifade ediliyor. Türkiye’nin KDZ içindeki payının %1,08 düzeyinde sabit kalmasının kalkınma hedeflerine ulaşmada gecikmelere yol açtığı belirtiliyor. OECD ülkelerinde %11 olan yüksek teknolojili ihracat oranının Türkiye’de yalnızca %3 seviyesinde olduğuna dikkat çekilen çalışmada, akıllı üretim modellerine geçilmesinin önemi vurgulanıyor.
TEKNOLOJİ ÜSSÜ VE SERBEST BÖLGE: ANKARA’NIN VİZYON PROJELERİ
Ankara Sanayi Odası, küresel entegrasyonu artıracak iki büyük projeye hazırlanıyor: ASO Teknoloji Üssü ve ASO Serbest Bölgesi. Temelli Sanayi Havzası’nda kurulacak bu projeler, başkentin KDZ’lerdeki konumunu ileriye taşıyacak. 1,2 milyon metrekarelik alanda hayata geçirilecek ASO Teknoloji Üssü’nde 800’ün üzerinde firmanın faaliyet göstermesi ve 20 bin yeni istihdam oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca, yıllık 1,5 milyar dolarlık ihracat katkısı öngörülüyor.
Hemen karşısında 4,5 milyon metrekarelik bir alanda planlanan ASO Serbest Bölgesi ise yaklaşık 200 firmanın faaliyet göstermesiyle 40 bin kişiye istihdam ve 4 milyar dolara yakın dış ticaret katkısı sağlayacak.
LİSANS ANLAŞMALARINA BİLGİ TRANSFERİ ŞARTI
Raporda ayrıca, Türkiye’nin KDZ’lerdeki pozisyonunu güçlendirmek adına uygulanması gereken somut önerilere de yer veriliyor. Özellikle teknoloji transferi içeren lisans anlaşmalarında sadece üretim hakları değil; tasarım, yazılım, prototipleme ve Ar-Ge dokümantasyonuna erişim gibi bilgi transferi şartlarının da aranması gerektiği vurgulanıyor. Bu sürecin başarısında ise güçlü kurumsal liderlik, ortak altyapı yatırımları ve nitelikli beşerî sermaye ön plana çıkıyor.
KOBİ’LER STRATEJİNİN MERKEZİNDE
ASO, Ankara sanayisinin KDZ’lere entegrasyonunu güçlendirmek için KOBİ’leri merkeze alan özel programlar da planlıyor. “Finansa Erişim Merkezi”, “KOBİ Yönlendirilmiş Fon Programı” ve “Küresel Ölçekli Tedarikçi Yükseltme Platformu” gibi yeni nesil destek mekanizmalarıyla firmaların küresel pazarda rekabet gücü artırılacak.
GELECEĞİ TASARLAYAN BİR ÜRETİM MODELİ
ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Sanayi dönüşümünü ölçebilecek veri setleri geliştiriyoruz. İzleme ve değerlendirme mekanizmalarıyla süreçleri sürekli iyileştiriyor, hızlı büyüyen KOBİ’lerimizi KDZ’lere entegrasyonda stratejik aktörler haline getiriyoruz. Bu dönüşüm yalnızca bugünü değil, geleceği de planlayan bir üretim modelini kurumsallaştırmak anlamına geliyor” dedi.
SONUÇ: ANKARA, KÜRESEL SAHNENİN YENİ OYUNCUSU
Ankara Sanayi Odası’nın hazırladığı bu strateji raporu, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırma yolunda atılmış önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Yalnızca sanayiyi değil, teknoloji, eğitim, girişimcilik ve sürdürülebilirlik alanlarını kapsayan bütüncül yaklaşımıyla ASO, Ankara’yı küresel değer zincirlerinin karar verici aktörlerinden biri haline getirmeyi hedefliyor.
KÜRESEL DEĞER ZİNCİRLERİNDE
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı