AVRUPA’DA KADINLARIN ÜCRETSİZ ÇALIŞMA YÜKÜ

Yayınlama: 01.10.2025
7
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Avrupa’da toplumsal cinsiyet eşitsizliğini konuşurken genellikle akla ilk gelen konular istihdam oranları, ücret farkları ya da yönetici pozisyonlarında kadınların yetersiz temsili oluyor. Ancak bütün bu başlıkların ardında, görünmeyen ama derin etkiler yaratan bir gerçek yatıyor: kadınların ücretsiz çalışması. Ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı, alışveriş, yemek yapma gibi karşılığı ödenmeyen işler kadınların omuzlarında kaldığında, bu durum doğrudan ekonomik bağımsızlıklarını, işgücüne katılımlarını ve yaşam kalitelerini sınırlıyor.

OECD verileri, bu tabloyu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Avrupa genelinde kadınlar her gün erkeklerden ortalama %86 daha fazla ücretsiz iş yapıyor. Yani kadınlar evde, tencereden çamaşır makinesine kadar bitmeyen bir döngünün içinde günde 262 dakika harcarken, erkekler bu işlere sadece 141 dakika ayırıyor. Aradaki fark yaklaşık iki saat. İşte o görünmeyen iki saatlik yük, kadınların kariyerlerine, gelirlerine ve özgürlüklerine ket vuruyor.

En Küçük Fark İsveç’te, En Büyük Türkiye’de

23 Avrupa ülkesinde yapılan ölçümlerde farkın en küçük olduğu yer İsveç. İsveçli kadınlar günde 220 dakika ücretsiz iş yaparken, erkekler 171 dakika harcıyor. Yani aradaki fark sadece 49 dakika. Bu fark, güçlü sosyal politikalar, devlet destekli bakım hizmetleri ve toplumsal cinsiyet eşitliğini önceleyen kültürün bir sonucu.

Ancak listenin diğer ucunda, yani uçurumun en geniş olduğu yerde Türkiye var. Burada tablo dramatik: Türk kadınları erkeklerden %349 daha fazla ücretsiz iş yapıyor. Daha somut söylersek; kadınlar günde ortalama 305 dakika ücretsiz iş yaparken, erkekler sadece 68 dakikayla yetiniyor. Bu, Avrupa’da açık ara en büyük fark.

Güney Avrupa Ülkeleri de Benzer Zorluk Yaşıyor

Türkiye’den sonra en yüksek farklar Güney Avrupa’da karşımıza çıkıyor. Portekiz’de kadınlar erkeklerden %242 daha fazla ücretsiz iş yapıyor, Yunanistan’da bu oran %173, İtalya’da %134. İspanya’da da fark %98, yani kadınlar neredeyse erkeklerin iki katı kadar ücretsiz işe zaman ayırıyor.

Burada dikkat çekici nokta şu: Kadınların işgücüne katılım oranı düşük olan ülkeler, aynı zamanda ücretsiz işlerde en büyük cinsiyet farklarının görüldüğü ülkeler. Türkiye, İtalya ve Yunanistan bunun somut örnekleri.

İşgücüne Katılım ve Görünmeyen Engel

OECD’ye göre Türkiye, 2024 yılında kadınlarda %37 ile Avrupa’nın en düşük işgücüne katılım oranına sahip. Bu oran AB ortalaması olan %53’ün çok altında. Türkiye’yi %42 ile İtalya ve %45 ile Yunanistan takip ediyor. Bu ülkelerin ortak noktası, ücretsiz işlerin kadınlar üzerinde yoğunlaşması.

Yani mesele sadece ekonomik şartlarla açıklanamaz; sosyal normlar, kültürel kalıplar ve bakım hizmetlerine erişim eksikliği de bu tabloyu şekillendiriyor.

ILO uzmanı Dorothea Schmidt-Klau’nun da vurguladığı gibi, uygun fiyatlı kreşlerin, yaşlı bakım merkezlerinin sınırlı olması ve kadınların aile içindeki rollerine ilişkin geleneksel beklentiler, kadınların iş arama motivasyonunu da zayıflatıyor.

Günlük Yaşama Yansıyan Tablo

En çok ücretsiz iş yapan kadınlar: Portekiz (328 dakika), Türkiye (305 dakika) ve İtalya (306 dakika). Bu ülkelerde kadınlar günde 5 saati aşkın ücretsiz iş yapıyor.

En az ücretsiz iş yapan erkekler: Türkiye (68 dakika), Yunanistan (95 dakika) ve Portekiz (96 dakika).

Yani en büyük farkların görüldüğü ülkelerde, erkeklerin katkısı da en düşük düzeyde. Bu durum, işin sadece kadınların üzerine kaldığını açıkça gösteriyor.

Ücretsiz işlerin büyük çoğunluğunu rutin ev işleri oluşturuyor. Çamaşır, yemek, temizlik… Bunun ardından çocuk ve yaşlı bakımı, alışveriş gibi işler geliyor. Mesela Portekiz’de kadınların ücretsiz iş için ayırdığı sürenin %77’si ev işlerinden oluşuyor.

Çözüm İçin Ne Yapılmalı?

Eşitsizliğin kökünde “toplumsal normlar” ve “alışkanlıklar” var. Bu nedenle çözüm de hem yapısal hem de kültürel adımları birlikte gerektiriyor. OECD’nin önerdiği başlıca adımlar şöyle:

Toplumsal cinsiyet kalıplarını yıkmak: Eğitim, farkındalık kampanyaları, çocuk yaşta eşitlik bilincinin kazandırılması.

Ebeveyn izinlerinde eşitlik: Sadece kadınlara değil, babalara da bireysel ve eşit süreli ücretli izin hakkı.

Bakım hizmetlerine yatırım: Kreş, yaşlı bakım merkezleri, okul sonrası bakım hizmetleri.

Esnek çalışma modelleri: Dijital altyapı sayesinde hibrit ve uzaktan çalışmaya erişimin artırılması.

Bakım mesleklerinin değerini yükseltmek: Bu alanlarda çalışanların ücret ve iş koşullarının iyileştirilmesi, erkeklerin de bu mesleklere yönlendirilmesi.

Genel Değerlendirme

Avrupa’nın farklı bölgelerindeki tablo aslında aynı gerçeği işaret ediyor: Kadınlar hâlâ görünmeyen bir emek yükü altında. İsveç ve İskandinav ülkeleri bu yükü azaltmada başarılı politikalar geliştirmişken, Türkiye ve Güney Avrupa ülkelerinde tablo daha ağır.

Türkiye örneği, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sadece işyerinde değil, evin içinde de nasıl kökleştiğini gösteriyor. Erkeklerin ücretsiz işe katılımının son derece düşük olması, kadınların hem evde hem de işte çifte yük altında kalmasına yol açıyor.

Bu fark kapatılmadıkça, kadınların ekonomik hayata eşit şekilde katılımı mümkün olmayacak. Çünkü görünmeyen işler, görünür fırsatları gölgeliyor.

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.