Özellikle ekonomik krizi aşmaya çalıştığımız içinde bulunduğumuz dönemde kredi kartı kullanımı aşırı şekilde artmıştır. Ancak bu kartları nasıl kullanıyoruz? Harcama limitimizi dikkate alıyor muyuz gibi soruların cevabı maalesef olumsuzdur. Çünkü ülkemizde birçok kredi kartı mağduru vatandaşımız mevcuttur ve borç ödemek için kredi kartlarını bankalar arasında kullanmak suretiyle çözüm aramayı tercih ediyorlar. Ancak harcama limiti dikkate alınarak kullanılan kartlar için bir sorun yoktur hatta kullanıcıya avantaj da sağlayabilir.
Günümüzde özellikle büyük mağazalar ve alışveriş merkezleri alışveriş hacmini arttırabilmek için kredi kartına üç taksit, beş taksit gibi seçenekler sunmaktadır. Bu teklifler tüketicileri cezbetmektedir ama sonuçta borç tüketiciye kalmaktadır. Halkımızın bu tür alışverişleri yaparken son derece dikkatli olması gerekir. Kredi kartı kullanırken aylık gelirimizin dışına çıkmamaya özen göstermeliyiz. Bir bankaya olan borcun başka bir bankadan kredi alınarak kapatılması sorunu çözmez ve ileride daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkabilir.
Bankaların en büyük kar olanaklarından birisi de ödenmeyen kredi kartı borçlarından yapılan faiz tahsilatıdır. Bunun içindir ki her banka mudilerine hesap açılır açılmaz kredi kartı teklif etmekte, daha da ötesi sık sık telefonla rahatsız ederek kredi kartı vermeye çalışmakta hatta emir vaki olarak posta ile göndermektedir.
Borçlanmak vatandaşın geleceğini ipotek altına alınması demektir. Çünkü olmayan para gelecekte kazanılacak olan para ile borçlanılmaktadır. İçinde bulunduğumuz ve ekonomik krizi aşmaya çalıştığımız şu dönemde kart kullanarak yaşamını idame etmeye çalışan vatandaşlarımız oldukça fazladır.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan orta vadeli plan içeriklerinden birisi de kredi kartları kullanımına sınırlama getirilmesi konusudur. İç talebin enflasyonu körüklediği doğru bir yaklaşımdır. Çünkü vatandaşlarımız zam gelecek endişesiyle ihtiyacından daha fazla satın alarak enflasyondan kendilerini korumaya çalışmaktadır. Bu da arz ve talep kanununa göre enflasyonun yükselmesine sebep olmaktadır. Kart kullanımının sınırlandırılması kadar doğal bir şey olamaz. Ancak hayatını kredi ile geçirmeye çalışan kişi sayısı oldukça fazladır Önemli olan gelire oranlı limit belirlenerek kart kullanımının sağlanmasıdır. Konuya genel anlamda bakıldığında iç talebi kısıtlamaya yönelik olarak taksit sayısı azaltılabilir, minimum ödeme miktarı arttırılabilir, bazı ürün gruplarında kart kullanımı engellenebilir.
Önümüzdeki süreçte büyük ihtimalle politika faizleri yükseleceği için kart faizleri de buna bağlı olarak yükselecektir. Hazine ve maliye bakanımız Sn. Mehmet Şimşek’in kredi kartlarına ilişkin açıklaması aynen şöyledir; bu kadar yüksek seyreden bir kredi hacmiyle enflasyonun ve cari açığın kontrol altına alınmayacağını belirten Şimşek, kredi ve kredi kartlarına düzenleme geleceğini söyledi. Bazı satırbaşları,
* Samimi şekilde tek haneli enflasyon istiyorsak onunla tutarlı bir iç tüketim ve kredi büyümesi kurgulamamız gerekiyor.
* Bu kadar yüksek seyreden bir kredi hacmiyle siz enflasyonu ve cari açığı kontrol altına alamazsınız.
* Taşıt kredilerinde biz, çok net bir şekilde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz.
* Birinci konutu kredilendirme konusunda değişikliğe gitmeyeceğiz ancak ikinci, üçüncü konut veya tatil yerlerindeki yerlere ilişkin vatandaşın imkânı varsa alır ama krediyle desteklemeyeceğiz.
Yukarıdaki ifadeler irdelendiğinde kredi koşulları ve kredi kartları kullanımına yeni bir düzen getirileceği aşikardır.
(Yukarıdaki yazıyı 17/9/2023 tarihli makalemden alıntıladım.)
Seçimlerden sonra iş başına gelen ekonomi yönetimi düşük faiz politikasından keskin bir U dönüşü yaparak politika faizlerini bugüne kadar geçen 5 ayda %26,5 gibi yüksek bir oranda yükseltti ve %35 e kadar ulaştı. Doğru olan bu para politikası ile sıkılaştırılmış yani piyasadaki paranın kontrol altına alınması ile birlikte iç talebin daraltılması gerekliliği uygun görülerek uygulamaya geçildi. Amaç tabii ki enflasyonun zaman içinde kontrol altına alınmasıdır ve politika faizleri ile enflasyon oranları muhtemelen 2024 yılının ikinci yarısında eşitlenecektir ve yumuşak geçiş yapılacağı için zaman alacaktır.
Politika faizlerinin yükselmesinin doğru bir sistem olduğunu yukarıda belirtmiştim. Ancak politika faizleri yükseldikçe doğal olarak bankalar da kredi faizlerini yükseltmeye başladılar ve kredi faiz oranları enflasyonla yarışır duruma geldi. Bu arada kredi kartları faizleri de yükselmeye başladı. Bir işletme sahibi dostumun anlattığına göre 6 aylık taksitli satışlarda bankalar %17,2 aylık kartlı satışlarda ise %7 komisyon kesiyormuş. Yani kredi kullanımının sınırlanması yöntemlerine bir yenisi eklenmiş gözüküyor. Kredi kartı faizlerinin yükselmesi, satın almaları erteleyebilir veya iç talebi azaltabilir. Ancak bu faiz yüksekliği enflasyona da yansıyabilir.
Kredi kartı faizleri hakkında Yeniçağ gazetesinin haberine göre;
Kredi kartı faizleri değişiyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizdeki 5 puanlık artışının ardından kredi kartı faiz oranları yükselecek. Kredi kartı faizleri 1 Kasım’dan itibaren yüzde 4,47’ye çıkacak.
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini beklentilere paralel 5 puan artışla yüzde 35’e çıkardı. Faizdeki artışla birlikte kredi kartı ve ticari kredi faizlerinde üst limitler değişecek.
Kredi kartı faizlerinde belirleyici olan referans faiz oranı faiz artışının ardından yüzde 3,16’ya yükselecek. Kredi kartı için aylık azami akdi faiz oranı yüzde 3,26’dan yüzde 3,71’e, aylık gecikme faizi de yüzde 3,56’dan yüzde 4,01’e yükselecek. Nakit çekimde faiz aylıkta yüzde 4,02’den yüzde 4,47’ye yükselecek.
TİCARİ KREDİLERDE ÜST SINIR ARTACAK
Ticari kredi faizlerinde üst limit, 1,8’lik kat sayıya göre yüzde 69,3’ten yüzde 83’e yükselecek. İhracat ve yatırım kredileri için üst sınır yıllık yüzde 53,9’dan yüzde 64,5’e çıkacak.
KREDİ KARTINDAKİ YENİ FAİZ ORANI 1 KASIM’DA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
Kredi kartı ve ticari kredilerdeki yeni faiz oranları 1 Kasım’dan itibaren yürürlüğe girecek. 1 Kasım’a kadar yapılacak işlemlerde şu anki oranlar geçerli olacak.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI