KÜRESEL SERVET RAPORU-2022

Yayınlama: 24.10.2023
20
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Enflasyon, ekonomik kriz sadece ülkemizde değil,2022 yılında neredeyse tüm dünyanın temel sorunlarından biri olmuştur. Globalleşen dünyada ülkelerin birbiri ile olan ilişkileri, Rusya- Ukrayna savaşının sebep olduğu olumsuzluklar, sığınmacıların durumu, yüzyılın felaketi olarak isimlendirilen yaşadığımız deprem felaketi, gıda krizi gibi beklenmeyen olaylar özellikle Avrupa ülkelerinde ekonomik dengeleri alt üst etmiş doğal olarak da hane halklarının geliri düşmüş, geçim sıkıntısı baş göstermeye başlamıştır.

Ülkemizde ise yukarıda saymaya çalıştığım olumsuzluklara ek olarak uygulanan ekonomik modelin ortaya çıkardığı hayat pahalılığı, alım gücünün düşmesi, döviz kurlarının yükselmesi özellikle dar ve sabit gelirli hane halklarını ekonomik çıkmaza sokmuş, geçim sıkıntısı ve yoksulluk oranı yükselmiştir.

Ancak geldiğimiz noktada düşük faiz yüksek kur politikasından vaz geçilerek Ortodoks ekonomi modeline geçilmesi sebebiyle son dört ayda politika faizlerinin 26,5 gibi yüksek oranda yükseltilmesi önce ülkemizde sonra dünyada olumlu karşılanmış ve ekonomi yönetimine güven artmıştır. Politika faizlerinin yükselmesine rağmen döviz kurları ve enflasyon da yükselmektedir ama tahminen 2024 yılının ikinci yarısında aylık enflasyon %3-2,5 seviyelerinde gerçekleşirse faiz oranı ile enflasyon oranı bir yerde çakışacak, enflasyon da düşme eğilimine girecektir. Son gelen bilgilere göre uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından biri olan Standart&Poors un kredi notumuzu negatiften durağana çevirmesi ve merkez bankası rezervlerimizin yükselmesi halinde kredi notumuzun pozitif e dönüşebileceğini ifade etmesi öncelikle bizim ekonomi yönetimine güvenmemiz için en önemli sebeplerden biridir. Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği puan yabancı yatırımcıların yatırım yapmak istedikleri ülke için en önemli kurumdur ve rapora göre karar verirler. Yani kredi notumuz yabancı yatırımcıları ülkemize çekebilir.

Konumuza dönecek olursak fakirliğin artması, tasarrufların azalması, yüksek enflasyonun doğurduğu olumsuz sonuçlar ekonomik kayıplarımızı en yüksek seviyeye taşımıştır. Ülkemizde gelir dağılım hissedilir derecede bozulmuş, fakir iyice fakirleşmiş, zengin iyice zengin olmuş, millî gelirin dağılımı da beklendiği şekilde gerçekleşmemiştir.

Euronews haber sitesinde yayınlanan Küresel servet raporu bilgileri aşağıdaki gibidir.

Alman finans şirketi Allianz, son Küresel Servet Raporu’nda 2022’nin küresel servet için bir “dönüm noktası” olduğunu açıkladı.

Rapora göre 2022, varlık fiyatlarının düşmesi ve dünya genelinde tasarrufların azalması nedeniyle tasarruf sahipleri için son derece kötü bir yıl oldu.

Hane halklarının finansal varlıkları bir önceki yıla kıyasla küresel çapta yüzde 2,7 oranında düşerek 2008’deki finansal krizden bu yana en büyük düşüşü yaşarken toplam 6,6 trilyon avro değerinde kayıp yaşandı.

Bu düşüşün başlıca nedeni olarak, varlık fiyatlarının genel olarak düştüğü piyasalardaki genel belirsiz görünüm gösterildi.

Rapor, en belirgin düşüşün Kuzey Amerika’da yüzde -6,2 ile görüldüğünü, ikinci sıradaki Batı Avrupa’da ise oranın yüzde -4,8 olduğunu işaret etti.

Türkiye’de zengin geçen yıl daha zengin oldu

Türkiye ekonomisi 2022’de yüzde 5,6, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 3,5 büyüdü.

Asya ise Japonya hariç hala nispeten güçlü büyüme oranları kaydetti. Çin’in finansal varlıklarındaki büyüme yüzde 6,9’a ulaştı. Fakat son 20 yılın neredeyse yüzde 16’lık ortalama kazancıyla karşılaştırıldığında, yine de oldukça düşük bir seviye olarak gözlemlendi.

Dünya genelinde toplam finansal varlıkların toplamı 233 trilyon Euro ile ABD GSYH’sinin on katına eşdeğer bir miktara ulaştı. Rapor, bu meblağın yüzde 85’inin en zengin yüzde 10’luk kesime ya da dünya genelinde yaklaşık 560 milyon kişiye ait olduğunu belirtiyor.

En çok hangi yatırımlar zorlandı?

Hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymetler toplamda yüzde 7,3, sigorta ve emeklilikle ilgili yatırımlar ise yüzde 4,6 oranında zarar görürken, banka mevduatları yüzde 6 oranında büyüdü.

Enflasyon, nominal servet artışının neredeyse üçte ikisinin tüketilmesinde rol oynarken rapor bu durumun tasarrufların Covid-19 öncesi seviyeleriyle kıyaslandığında açıkça görüldüğünü işaret etti.

Küresel hane halkı finansal varlıkları geçen yılın sonunda hala Covid-19 öncesi seviyelerinin nominal olarak yaklaşık yüzde 19 üzerindeydi. Enflasyon da devreye alındığında, nominal büyümenin neredeyse üçte ikisinin fiyat artışlarına kurban gittiği ve reel büyümeyi üç yılda yüzde 6,6’ya düşürdüğü ortaya çıktı.

Kaynak: Allianz Küresel Servet Raporu

Çoğu bölgenin en azından servetteki reel büyümenin bir kısmını koruyabildiğine dikkati çeken rapor, Batı Avrupa’daki durumun yine de farklı olduğunu gösterdi. Zira tüm nominal kazançlar silinirken, reel servet 2019’da yüzde 2,6 oranında azaldı.

Ufukta daha parlak bir görünüm

2022’deki düşüşün ardından, küresel finansal varlıkların bu yıl büyümeye dönmesi bekleniyor. Bunun başlıca nedeni hisse senedi piyasalarındaki olumlu gelişmeler. Allianz 2023 yılında küresel finansal varlıkların yüzde 6, önümüzdeki üç yıl içinde ise yüzde 4 ila 5 civarında büyüyeceğini tahmin ediyor.

Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.