Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2025 dönemine ilişkin ücretli çalışan istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Verilere göre, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı, Mart 2025’te bir önceki yılın aynı ayına göre %0,6 oranında arttı. Bu artışla birlikte toplam ücretli çalışan sayısı, 2024 yılı Mart ayında 15 milyon 224 bin 973 kişi iken, 2025 yılı Mart ayında 15 milyon 320 bin 987 kişiye yükseldi. Bu büyüme oranı sınırlı olsa da istihdamın genel düzeyde bir artış eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Ancak yıllık bazdaki toplam artış, tüm sektörlere eşit dağılmadı. Sektörlerin ayrı ayrı incelenmesi, istihdamın sektörel olarak farklı yönlerde hareket ettiğini ortaya koyuyor. Sanayi sektöründe ücretli çalışan sayısı geçen yılın aynı ayına göre %2,6 oranında azaldı. Bu azalış, sanayi üretimindeki daralma ya da işletmelerdeki istihdam azaltıcı politikalarla ilişkili olabilir. Özellikle yüksek maliyetler, dış talepteki düşüş ya da teknolojik dönüşümün etkisiyle bazı sanayi alanlarında çalışan sayısında gerileme yaşanması olasıdır.
İnşaat sektöründe ise Mart 2024’e kıyasla herhangi bir değişiklik gözlemlenmedi. Ücretli çalışan sayısı bu sektörde sabit kaldı. Bu durum, inşaat sektörünün istihdam açısından durağan bir dönem geçirdiğini ve büyüme ya da daralma yönünde belirgin bir hareket yaşanmadığını gösteriyor. İnşaat yatırımlarında önceki yıllara kıyasla daha temkinli bir yaklaşımın hâkim olması, sektörün istihdam yaratma kapasitesini sınırlı kılabilir.
Ticaret-hizmet sektöründe ise yıllık bazda %2,7 oranında bir artış kaydedildi. Bu, ekonominin en hareketli alanlarından biri olan hizmet ve ticaret sektörlerinin istihdam yaratma potansiyelini sürdürdüğünü göstermektedir. E-ticaret, perakende, konaklama, ulaşım, sağlık, eğitim ve finans gibi alt alanları kapsayan bu geniş sektör, hem tüketici talebinin hem de dijital dönüşümün etkisiyle istihdam artışına katkıda bulunmuş olabilir.
Aylık Değişim: Hafif Gerileme
Mart 2025 dönemine ait ücretli çalışan verileri, sadece yıllık değil aynı zamanda aylık bazda da incelendi. Şubat 2025’e göre ücretli çalışan sayısı %0,2 oranında azaldı. Bu durum, kısa vadede iş gücü piyasasında bir miktar yavaşlama olduğuna işaret ediyor.
Aylık bazdaki sektörel değişimlere bakıldığında, sanayi sektöründe ücretli çalışan sayısı %0,7 oranında azaldı. Bu düşüş, sanayi istihdamında aylık bazda da bir gerileme yaşandığını ortaya koyuyor. Aynı şekilde, inşaat sektöründe de %0,7 oranında bir düşüş kaydedildi. Bu sektör, yıllık bazda olduğu gibi aylık düzeyde de durgun bir seyir izlemektedir.
Buna karşın, ticaret-hizmet sektöründe Mart ayında Şubat’a kıyasla %0,1 oranında bir artış görüldü. Bu küçük artış, bu sektörün dinamik yapısını ve ekonominin hizmet odaklı gelişimini bir kez daha göstermiş oldu.
Teknik Açıklamalar ve Değerlendirme
TÜİK açıklamasında, ücretli çalışan sayılarında takvim etkisinin dikkate alınmadığı, dolayısıyla takvim etkisinden arındırılmış veriler yerine ham verilerin kullanıldığı vurgulandı. Bu, verilerin mevsimsel ve dönemsel farklılıklardan etkilenebileceği anlamına gelir. Öte yandan, aylık değişim oranları ise mevsim etkilerinden arındırılmış verilere dayanmaktadır. Bu nedenle, aylık karşılaştırmalar ekonomik aktivitenin gerçek eğilimlerini daha net şekilde yansıtabilir.
Verilerin bütününe bakıldığında, Türkiye’de ücretli çalışan sayısı yıllık bazda sınırlı bir artış gösterse de, özellikle sanayi sektöründeki düşüş dikkat çekicidir. Sanayi, üretim ve ihracat odaklı büyüme açısından kritik önemde olduğundan, bu alandaki istihdam kaybı yakından izlenmelidir. İnşaat sektörü hem aylık hem yıllık düzeyde sabit bir seyir izlemektedir ve bu da sektörün bir duraksama döneminde olabileceğine işaret etmektedir.
Ticaret ve hizmet sektörü ise hem yıllık hem de aylık bazda pozitif yönlü hareket etmiştir. Bu sektör, pandemi sonrası toparlanma sürecinin ardından ekonomide yeniden öne çıkan alanlardan biri olmaya devam etmektedir.
Sonuç ve Beklentiler
Mart 2025 verileri genel olarak, Türkiye’de ücretli çalışan sayısının sınırlı da olsa arttığını ortaya koyuyor. Ancak sanayi sektöründeki düşüş ve inşaat sektöründeki durgunluk, dikkatle değerlendirilmesi gereken gelişmeler arasında yer alıyor. Hizmet ve ticaret sektörleri ise büyüme eğilimini sürdürerek istihdam açısından lokomotif görevini üstleniyor. Önümüzdeki aylarda ekonomik koşullar, maliyet baskıları, iç ve dış talep ile yatırım ortamındaki gelişmelere bağlı olarak istihdam eğilimlerinde yeni değişiklikler yaşanması beklenebilir. Özellikle sanayi ve inşaat sektörlerindeki gelişmeler, istihdamın genel yönünü belirlemede önemli rol oynayacaktır.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı