MART AYI DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ

Yayınlama: 05.05.2025
9
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Dışa bağımlılık, dış ticaret açığı vermenin temel nedenlerinden biridir. Bazı ürünleri ithal etmek zorunda olan ülkeler maksimum seviyede üretim yaparak ihracatını ithalatından daha yüksek rakamlara ulaştırmadığı sürece dış ticaret açığı vermekten kurtulmaları mümkün değildir. Yani dış ticaret açığını en aza indirgemek veya dış ticaret fazlası vermek ancak ve ancak üretimin artmasıyla mümkündür.

Ülkemiz de akaryakıt, enerji, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlarımız bakımından dış ülkelere bağımlıdır ve bu ihtiyaçlarımız ithalat yoluyla tedarik edilmektedir. Bizim uzun yıllardan bu yana dış ticaret açığı vermemizin sebeplerinden biri de budur. Açığı kapatmak için üretim kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak, üretimi teşvik edecek önlemleri almak, yabancı yatırımcıların ülkemizde yatırım yapması için koşulları oluşturmak, global pazarlarda söz sahibi olmak ve rekabet kriterlerine ayak uydurmak zorundayız. Bunun için ise millet olarak çok çalışarak çok üretim yapmak temel hedefimiz olmalıdır. Üretim yaparken kalitesiz, teknolojik olmayan vd. gibi ürünleri değil; yükte hafif pahada ağır, yüksek teknolojiye uygun, katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz ki uluslararası pazarlarda yerimizi alalım ve rekabet gücüne ulaşalım.

Günümüzde Çin büyük çapta ihracat yaparak dış ticaret fazlası vermektedir. Bunun sebebi her türlü ürünü üreterek yabancı ülkelere kolaylıkla satabilmesi ve uluslararası pazarlarda kendini kabul ettirmesidir. Merhum Turgut Özal döneminde yani 1980 li yıllarda ithalat yasağı kalkınca koşulları uygun olan işletmeler genellikle Çin başta olmak üzere her türlü ürünü ülkemize getirerek sattılar. Ancak getirilen ürünlerin çoğu kalitesiz ama fiyat rekabetine uygun olduğu için ülkemiz pazarında rağbet gördü. İthalat yasağının kalkması, yerli ürünlerin fiyatlarının astronomik seviyeye gelmesini önlemek için yapılmıştı ama ülkemizde neredeyse yerli sanayi diye bir üretim kalmamıştı. Çünkü bizim üretim işletmelerinin Çin den gelen ürünlerle fiyat açısından rekabet etmeleri mümkün değildi ve hepsi birer birer faaliyetlerine son vermek zorunda kaldılar. Örneğin o dönemde 64 tane asma kilit fabrikası kepenk indirmişti. Ülkemiz ithalat cenneti durumuna girerken paramız sürekli yurt dışına gittiğinden dış ticaret açığı doğal olarak devam etmekte idi.

Bugünkü hükümetin Eylül 2021 de Türkiye modeli diye adlandırdığı ekonomi modeli son derece olumludur. Ancak gidilen yolun yanlış olduğu sürekli olarak tartışma konusu oldu ve seçimden sonra görevlendirilen ekonomi yönetimi düşük faiz yüksek kur politikasından yumuşak geçiş yapılmasını öngördü. Türkiye modelinin amacı öncelikle ithalatı azaltarak yerli üretime önem vermek, üretim işletmelerine ucuz kredi vererek üretim maliyetlerini aşağı yönlü hareketlendirmek ve enflasyonu kontrol altına almaktı. Fakat uygulamada düşük faiz sanayiciye bir türlü ulaşmadı ve hatta faizler daha da yükseldiğinden kredi muslukları neredeyse kapandı. Bir üretim veya ticaret işletmesi, ürün gamını genişletmek, daha bölgesel Pazar payı yakalamak, ihracatı arttırmak için büyümek zorundadır ve büyümek için de global pazarın kabul ettiği ürünleri üretmek ve bunlar için doğal olarak makine ve teçhizat yatırımı yapmak durumundadır. İşte bu büyüme sırasında kaynak kullanmak son derece normaldir ve o kaynak, bankalardan sağlanan kredidir. Kullanılan kredi ne kadar uzun vade ve düşük maliyetli ise üretim kaynaklarına o kadar olumlu etkisi olacaktır.

Günümüz koşullarında politika faizi 8 ay değişmeyerek %50 de sabit kalmasından dolayı kredi faiz oranları %65-70 seviyelerine kadar yükselmişti. Kredi maliyetleri astronomik şekilde yükselince üretim maliyetlerine yansıdığı için bazı işletmeler üretimlerini azaltarak, bazıları da ürün gamını azaltarak bu dönemi geçirmek durumundadır. Dolayısıyla koşullar böyle olduğu için iflas ve konkordatolar artmıştır. Üretimde daralma ise ihracatın azalmasına, işsizliğin artmasına yol açmıştır. Bu bağlamda olayı irdelediğimizde ise faizlerin düşmesi gerekirdi ki ocak aralık ve ocak, şubat aylarında 250 şer baz puan olmak üzere %42,5seviyelerine gerilemiştir.

Ancak aralık ve ocak, şubat aylarında enflasyonun da düşme eğilimine girmesiyle birlikte merkez bankası politika faizini 250 şer baz puan indirmek suretiyle %42,5 e düşürmüş oldu. Bu 7,5 puanlık düşme piyasalara olumlu yansıyacaktır ama yeterli değildir. Politika faizi ancak 35-40 seviyelerine indiği zaman iş dünyasında olumlu etkiler oluşturacağı kesindir. Ve enflasyonla birlikte önümüzdeki süreçte politika faizleri de düşecek ve üretim sektörüne yansıyacaktır.

Biz millet olarak üretmeden tüketen bir toplum durumundayız. Çünkü sadece bu iktidar döneminde değil uzun yıllardan bu yana dış ticaret açığı veriyoruz. İhracatımız yüksek seviyelerde ve son derece başarılı olmasına rağmen ithalat rakamlarını bir türlü aşamıyoruz ve sürekli döviz açığımız yani borçlanmamız oluşuyor. Bunu önlemek için ithal ikame ürünlerin üretimine önem vermeli, katma değeri yüksek, teknoloji ile uyumlu ürünler üreterek ihracatımızı arttırmalıyız.

Günümüzde üretimde kullanılan hammadde ve ara malların yüzde ellisinden fazlasını yurt dışından tedarik etmekteyiz. Yani bu ara mal ve hammaddeyi kendimiz üretemediğimizden dışarıya döviz ödeyerek ithalatını yapıyoruz. Bu tür ürünleri kendimiz üretmediğimiz sürece dış ticaret açığı vermekten kurtulamayacağımız aşikardır.

Yukarıda da bahsetmeye çalıştığım gibi dış ticaret açığının azalması hatta dış ticaret fazlası oluşması için merkez bankası rezervlerinin güçlü olması gerekir ve bu yeterli seviye çok ihracat az ithalat yaparak sağlanabilir. Ülkemizde çok kısa süre öncesine kadar yaklaşık -60 milyar dolar olan rezervlerimiz, 12 MART haftasında +171 milyar dolara kadar yükselmişti. Yani dışardan para girişi, uygulanan sıkı para politikası sayesinde başlamıştı. Ancak bu girişler yatırımdan çok” carry trade” yoluyla gerçekleşmekte idi. Carry trade en basit tanımıyla faiz oranı düşük bir ülkeden ülkemize para getirip TL ye çevirerek yüksek faizden nemalanıp ülkesine geri götürmektir. Bu sırada kendisi de para kazanacaktır. Bu yöntemle ülkemize yurt dışından gelen para bir müddet sonra geri gidecektir. Burada önemli olan üretim kaynaklarını artırmak suretiyle ihracatı yükseltmek suretiyle yurt dışından transfer sağlanmasıdır.

Ekonomide 19 martta yaşadığımız olaylar nedeniyle merkez bankasında bir ay içinde 50 milyar dolar satıldığı ve bu da merkez bankasının rezervlerinin azalmasına sebep olmuştur. Ayrıca paramız da yaklaşık %4 civarında değer kaybetmiştir. Bu durumda önümüzdeki aylarda beklenen politika faizlerinin düşmesi son derece zordur.

Döviz kurlarının yüksek olması ihracat işletmeleri için olumludur. Ancak kurlar ile enflasyon oranı paralel gittiğinden enflasyon yükselebilir. Sürekli olarak ihracatımızın yükselmesi gündeme geliyor ki başarıdır. Ancak ithalat miktarını da dikkate almak gerekir.

TÜİK tarafından kamuoyu ile paylaşılan mart ayı dış ticaret istatistiki bilgileri aşağıdaki gibidir.

Mart ayında genel ticaret sistemine göre ihracat %3,4, ithalat %2,2 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2025 yılı mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %3,4 artarak 23 milyar 415 milyon dolar, ithalat %2,2 artarak 30 milyar 610 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mart döneminde ihracat %2,5, ithalat %4,5 arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2025 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,5 artarak 65 milyar 323 milyon dolar, ithalat %4,5 artarak 87 milyar 811 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %3,3, ithalat %1,4 arttı

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2025 Mart ayında %3,3 artarak 20 milyar 824 milyon dolardan, 21 milyar 516 milyon dolara yükseldi.

Mart ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %1,4 artarak 22 milyar 833 milyon dolardan, 23 milyar 153 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı mart ayında 1 milyar 637 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %2,3 artarak 44 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %92,9 oldu.

Dış ticaret açığı mart ayında %1,5 azaldı

Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %1,5 azalarak 7 milyar 303 milyon dolardan, 7 milyar 196 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Mart ayında %75,6 iken, 2025 Mart ayında %76,5’e yükseldi.

Dış ticaret açığı Ocak-Mart döneminde %11,0 arttı

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı %11,0 artarak 20 milyar 255 milyon dolardan, 22 milyar 488 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Mart döneminde %75,9 iken, 2025 yılının aynı döneminde %74,4’e geriledi.

Mart ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,0 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2025 Mart ayında imalat sanayinin payı %94,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,7, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı %1,7 oldu.

Ocak-Mart döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %93,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %4,2, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.

Mart ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %68,1 oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2025 Mart ayında ara mallarının payı %68,1, sermaye mallarının payı %14,7 ve tüketim mallarının payı %17,0 oldu.

İthalatta, 2025 Ocak-Mart döneminde ara mallarının payı %71,2, sermaye mallarının payı %13,3 ve tüketim mallarının payı %15,3 oldu.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Mart ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 858 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 507 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 416 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 237 milyon dolar ile İtalya, 974 milyon dolar ile Fransa takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %29,9’unu oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 5 milyar 327 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 4 milyar 31 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 3 milyar 981 milyon dolar ile ABD, 3 milyar 310 milyon dolar ile İtalya ve 2 milyar 924 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %30,0’ını oluşturdu.

İthalatta ilk sırayı Çin aldı

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Mart ayında Çin’den yapılan ithalat 4 milyar 6 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 282 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 488 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 525 milyon dolar ile Fransa, 1 milyar 504 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %41,8’ini oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Çin’den yapılan ithalat 11 milyar 634 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 11 milyar 541 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 6 milyar 485 milyon dolar ile Almanya, 3 milyar 970 milyon dolar ile ABD, 3 milyar 679 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %42,5’ini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %5,5 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2025 Mart ayında bir önceki aya göre ihracat %5,5, ithalat %3,5 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2025 yılı mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %6,9, ithalat %5,9 arttı.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %4,5 oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Mart ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,0’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %4,5’tir. Ocak-Mart döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %93,7’dir. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,6’dır.

Mart ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %78,7’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %12,8’dir. Ocak-Mart döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %77,6’dır. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %11,8’dir.

Özel ticaret sistemine göre ihracat 2025 yılı mart ayında 21 milyar 355 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2025 yılı mart ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %3,4 artarak 21 milyar 355 milyon dolar, ithalat %4,2 artarak 29 milyar 202 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında dış ticaret açığı %6,5 artarak 7 milyar 367 milyon dolardan, 7 milyar 847 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Mart ayında %73,7 iken, 2025 Mart ayında %73,1’e geriledi.

İhracat 2025 yılı Ocak-Mart döneminde 59 milyar 466 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2025 yılı Ocak-Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,9 artarak 59 milyar 466 milyon dolar, ithalat %4,7 artarak 82 milyar 873 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı %9,8 artarak 21 milyar 321 milyon dolardan, 23 milyar 406 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Mart döneminde %73,1 iken, 2025 yılının aynı döneminde %71,8’e geriledi.

AÇIKLAMALAR

Dış ticaret istatistikleri genel ticaret sistemi ve özel ticaret sistemi olmak üzere iki farklı ticaret sistemine göre hesaplanmaktadır. Genel ticaret sisteminde, bir ülkenin ekonomik alanına giren ve ekonomik alanından çıkan mallar kapsanmaktadır. Bu sistemde, ülkenin ekonomik alanını oluşturan serbest bölgeler, gümrük antrepoları ve serbest dolaşım alanına giren veya bu alanlardan çıkan mallar hesaplamalara katılmaktadır. Özel ticaret sisteminde ise, gümrük antrepoları ve serbest bölgeler istatistiklerde yer almamakta, sadece ülkenin serbest dolaşım alanına giren ve bu alandan çıkan mallar kapsanmaktadır.

Bu bağlamda, Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle üretilen dış ticaret istatistiklerinin ödemeler dengesi ve ulusal hesaplar gibi ekonomik istatistiklerde yapılan revizyonlara uyumlu hale getirilmesi amacıyla, Ocak 2020’den itibaren ayrıntılı olarak genel ticaret sistemine göre yayımlanmaktadır. Özel ticaret sistemine göre dış ticaret istatistiklerine ise bülten ve ekinde özet olarak yer verilmektedir.

 

 

 

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.