Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın açıklamasına göre, Türkiye 2025 yılı mayıs ayında ihracat tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Tam 24,8 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Bu, geçen yılın aynı ayına göre %2,7’lik bir artış demek. Yani Türkiye dünyaya daha fazla mal satmayı başardı. Ancak bu başarıya rağmen ithalatta da artış oldu. Yurt dışından alınan malların toplamı %2,1 artarak 31,3 milyar dolara çıktı. Böylece dış ticaret açığı 6,5 milyar dolar olarak gerçekleşti; bu da geçen yıla göre küçük de olsa bir artış anlamına geliyor (%0,1).
Kısacası; evet, ihracat rekor kırdı ama ithalat da yerinde durmadı. Bu da dış ticaret açığının tamamen kapanmasına yetmedi.
İhracat, İthalatın Ne Kadarını Karşılıyor?
Mayıs ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı %79,3 oldu. Yani her 100 dolarlık ithalata karşılık yaklaşık 79 dolarlık ihracat yapılabildi. Bu oran geçen yıla göre biraz daha iyi ama hâlâ açık var.
Eğer enerji ürünlerini (doğalgaz, petrol vs.) dışarıda bırakırsak bu oran %87’ye düşüyor. Bu da enerji hariç alanlarda ithalata biraz daha bağımlı hale geldiğimizi gösteriyor. Ancak hem enerjiyi hem de altını çıkarırsak, karşılama oranı %93,1’e çıkıyor. Bu da “temel ürünler” dışındaki alanlarda dış ticaret açığının çok daha sınırlı olduğunu ortaya koyuyor.
İlk 5 Ayda Genel Durum: Kazanıyoruz Ama Harcamalar Daha Hızlı Artıyor
Ocak-Mayıs döneminde Türkiye’nin ihracatı 110,9 milyar dolara, ithalatı ise 152 milyar dolara ulaştı. Yani Türkiye ilk 5 ayda geçen yıla göre daha fazla mal satıp daha fazla mal aldı. Ancak ithalattaki artış ihracattan hızlı olduğu için dış ticaret açığı büyümeye devam etti.
Toplam dış ticaret hacmi (yani ihracat + ithalat) 262,9 milyar dolar oldu. Bu da Türkiye’nin dünya ile olan ekonomik ilişkilerinin ne kadar büyük bir hacimde sürdüğünü gösteriyor.
Hangi Ülkeye Ne Kadar Mal Sattık ve Aldık?
Mayıs ayında en çok ihracat yaptığımız ülke Almanya oldu: 2,1 milyar dolar. Onu ABD (1,5 milyar dolar) ve İngiltere (1,5 milyar dolar) izledi. Bu üç ülke toplam ihracatın neredeyse dörtte birini oluşturuyor. İlk 10 ülkenin payı ise toplam ihracatın %47,8’i.
İthalatta başı Çin çekti: 4,3 milyar dolarlık mal aldık. Ardından Rusya (3,2 milyar dolar) ve Almanya (2,7 milyar dolar) geliyor. İlk 10 ülke toplam ithalatın %59,5’ini oluşturuyor. Bu da ithalatın daha az sayıda ülkeye yoğunlaştığını gösteriyor.
Bölgesel Ticarette Avrupa Başrolde
İhracatın en büyük kısmı Avrupa Birliği’ne (AB-27) yapıldı: 10,9 milyar dolar. Bu, toplam ihracatın neredeyse yarısı. Arkasından Yakın ve Ortadoğu ülkeleri (4 milyar dolar) ve diğer Avrupa ülkeleri (3,7 milyar dolar) geliyor.
İthalatta da AB yine önde: 10,2 milyar dolar. Onu Asya ülkeleri (8,6 milyar dolar) ve diğer Avrupa ülkeleri (6,1 milyar dolar) izliyor. Yani Türkiye hem alımda hem satımda Avrupa ile en yoğun ilişkileri sürdürüyor.
Ne Sattık Ne Aldık? Mal Gruplarına Göre Dağılım
Mayıs ayında en çok ihraç edilen ürünler hammaddeler (ara malları) oldu: 12,26 milyar dolar. Bu kalem biraz azaldı ama hâlâ ilk sırada. Onu tüketim malları (8,57 milyar dolar) ve yatırım malları (3,64 milyar dolar) takip etti. Yatırım mallarında tam %28,4’lük bir artış var; bu iyiye işaret çünkü üretim kapasitesi artabilir.
İthalatta da en çok alınan kalem yine ara malları (21,3 milyar dolar) oldu. Yani üretim için hâlâ çok fazla dışa bağımlıyız. Tüketim mallarındaki artış (%12,9) da dikkat çekici; iç talebin güçlü olabileceğini gösteriyor. Yatırım mallarında ise hafif bir düşüş var (%1,3 azalış).
Sektörlere Göre Durum: İmalat Sanayi Her Yerde Lider
Mayıs ayında yapılan ihracatın %95’i imalat sanayi ürünlerinden geldi (23,6 milyar dolar). Tarım, ormancılık ve balıkçılık %3 payla, madencilik ve taş ocakçılığı ise %1,4 payla sınırlı katkı sundu.
İthalatta da imalat sanayi başı çekti: %84,2’lik oranla. Madencilik ve taş ocakçılığı %8,7, tarım ürünleri ise %4,4 pay aldı. Bu tablo, üretim için hammadde ve teknoloji ithalatına olan bağımlılığın sürdüğünü gösteriyor.
Genel Bakış: Dış Ticarette Rekor Var Ama Riskler de Sürüyor
Mayıs ayı dış ticaret verileri Türkiye için ihracat açısından çok başarılı bir tablo sunuyor. Ancak ithalatın da benzer hızda artması, dış ticaret açığını sınırlamaya yetmiyor. Enerji ve altın gibi kalemler dışarıda bırakıldığında daha sağlıklı bir denge görülse de enerji bağımlılığı Türkiye’nin dış ticaretindeki en büyük yapısal sorunlardan biri olarak kalmaya devam ediyor.
Önümüzdeki dönemde ihracatın daha yüksek katma değerli ve teknoloji odaklı ürünlerle artırılması, ithalatın ise özellikle enerji tarafında azaltılması gerekiyor. Ancak bu gerçekleşirse dış ticaret açığında kalıcı bir iyileşme sağlanabilir.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı