Nilüfer Belediyesi’nin Cumhuriyetin 100 yılı etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği ‘Nilüfer Kütüphane Günleri’, Cumhuriyet’in İlk Yılı: 29 Ekim 1923 – 29 Ekim 1924 Sergisi Seçkisi ve ‘Cumhuriyetin Geleceği’ konulu söyleşi ile sona erdi.
Cumhuriyet’in 100 yılını bir dizi etkinlikle kutlayan Nilüfer Belediyesi’nin ‘Cumhuriyet ve…’ başlıklı Kütüphane Günleri, sona erdi. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün organizasyonunda 8 gün süren programda 8 söyleşi, 3 atölye çalışması yapıldı, bir sergi izlenime açıldı. Her yaştan yoğun katılımın olduğu ve değerli akademisyen, gazeteci, sanatçı ve yazarların yer aldığı etkinliklerde Cumhuriyet; sanattan edebiyata, medyadan siyasal yaşama kadar her yönüyle ele alındı.
Programın son gününde ise akademisyenler Cem Say, Haluk Levent ve Özgür Mumcu’nun yer aldığı ‘Cumhuriyetin Geleceği’ konulu söyleşi gerçekleştirildi. Akkılıç Kütüphanesi’nde yapılan etkinliğe Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da katıldı.
Programın ilk konuşmacısı akademisyen Haluk Levent, Cumhuriyet’in önümüzdeki yıllarda nasıl bir toplumsal yapı oluşturulacağı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Burada problemler olduğunu ifade eden Levent, büyüme kısıtı nedeniyle büyük bir kapitalizmin kendi sınırları içerisinde doğal yollarla varlığını korumasının mümkün olmayacağını söyledi. Verimliliğin artışı konusunda da sorun yaşandığını belirten Levent, “Teknoloji sıçramalarla gelişirken, verimlilik artışını bekleriz ama ulusal hesaplar düzeyinde baktığımızda verimlilik düşüyor. ABD’de, Avrupa’da düşüyor. Bunu iktisatçılar anlamaya çalışıyorlar. Verimlilik paradoksu diyorlar.” diye konuştu.
Akademisyen Cem Say ise Cumhuriyet’in gelecekte nasıl olacağı ile ilgili soruyu kimsenin bilemeyeceğini dile getirdi. Dünyada öngörülen sorunların yanı sıra öngörülemeyen gelişmelerin de yaşandığını ifade eden Say, bu konularla ilgili hazırlıklı olmanın önemine değindi. Buna örnek olarak siyasetçiler veya yöneticilerin yapay zekaya ne kadar hazır olduklarını soran Say, “Onun için ülkelerin çeşitli uzmanlık alanlarında, dirsek çürütmüş, bütün kitapları okumuş, araştırma yapmış, o konuda katkı yapmış insanlarının olduğu, özelleşmiş kurumlarının da olması gerekiyor. Buna da üniversite deniyor. Mümkünse üniversitelerinizi yıkmamaya çalışmanız gerekiyor.” diye konuştu.
Akademisyen Özgür Mumcu ise, değişimin hızına dikkat çekti. Temsili demokrasinin tarım ve sanayi toplumundan unsurlar taşıyan bir model olduğunu belirten Mumcu, “Yeni geldiğimiz dönemde teknolojik gelişmeleri de kullanmak suretiyle başka bir kendi kendimizi yönetme biçimine mi gitsek acaba? Çünkü İçişleri Bakanı’nın bana mesaj atabildiği ama benim bir cevap veremediğim sistemdeyiz. Bir şekilde tek yönlü ulaşılabiliyor. Güvenliğimizi, siyasi fikirlerimizi gizli tutma hakkımızı koruyacak bir e-demokrasi gibi bir sistem bulunabilir mi? Doğrudan demokrasi yöntemi bulunabilir mi? Günümüzün durumuna temsili demokrasi biraz yavaş geliyor galiba.” dedi.
Daha sonra seyircilerin sorularını yanıtlayan akademisyenlere programın sonunda Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, teşekkür plaketi verdi. Program kapsamında Akkılıç Kütüphanesi’nde Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın Cumhuriyet’in İlk Yılı: 29 Ekim 1923 – 29 Ekim 1924 Sergisi Seçkisi izlenime açıldı. Cumhuriyet’in ilanından itibaren ilk yılda Türkiye’de yaşanan pek çoğu ilk defa anlatılan gündelik hayata dair ilginç olaylar, spor ve dans müsabakaları, kültür sanat hayatından haberler, karikatürlerden seçilen eserler izlenime sunuldu. Bir ay boyunca izlenime açık kalacak serginin tasarımına katkı sunan Tülay Palaz’a, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem plaket verdi.
SANAYİ HABER AJANSI