Tarım sektörü, ülkelerin gıda güvenliği, kırsal istihdamı ve ekonomik sürdürülebilirliği açısından stratejik öneme sahiptir. Ancak bu sektörün ayakta kalabilmesi, üreticinin girdilere erişimini sürdürebilir bir şekilde sağlayabilmesine bağlıdır. Tam da bu noktada, Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) bize çiftçinin ekonomik yükünü ve karşılaştığı maliyet baskılarını gösteren en kritik ölçütlerden biridir.
TARIM-GFE NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?
Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE), tarımsal üretim için kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki zaman içindeki değişimi ölçen istatistiki bir göstergedir. Bu endeks; mazot, gübre, yem, ilaç, sulama ekipmanı, tarım makineleri gibi girdilerin yanı sıra, veteriner hizmetleri ve çiftçilerin yaptığı yatırımlar gibi birçok alt kalemi kapsar.
Endeksin yükselmesi, tarım sektöründe üretim maliyetlerinin arttığını, çiftçinin üretim sürecine daha fazla para harcamak zorunda kaldığını ve dolayısıyla kârlılığının azaldığını gösterir. Tarım-GFE’deki değişimler, dolaylı olarak tüketiciye yansıyan gıda fiyatlarını da etkiler. Çünkü üretim maliyeti artan çiftçi, bu maliyeti ürün fiyatlarına yansıtmak zorunda kalır.
NİSAN 2025 TARIM-GFE VERİLERİ NE ANLATIYOR?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun Nisan 2025’e ilişkin verilerine göre Tarım-GFE şu şekilde gerçekleşti:
Bir önceki aya göre artış: %2,03
Aralık 2024’e göre artış: %12,56
Geçen yılın aynı ayına göre artış (yıllık): %30,12
12 aylık ortalamalara göre artış: %34,54
Bu rakamlar, yalnızca mevsimsel ya da kısa dönemli bir artıştan değil, yapısal bir maliyet sorununun devam ettiğinden haberdar ediyor. Özellikle 12 aylık ortalamalara göre %34,5’lik artış, çiftçinin bir yıllık maliyetlerinin ciddi şekilde kabardığını, üretim kararlarını etkileyebilecek düzeyde olduğunu gösteriyor.
Aylık artış: %2,13
Yıllık artış: %29,65
12 aylık ortalama: %32,91
Bu gruptaki en büyük yük kalemlerinden biri olan mazot, gübre, ilaç ve yem gibi maddeler hem doğrudan üretimi hem de verimi etkiliyor. Burada yaşanan fiyat artışları, doğrudan ürünün maliyetine yansıyor. Örneğin mazot fiyatı arttıkça traktörle işlenen arazi sayısı azalıyor; bu da üretim kapasitesini düşürüyor.
Aylık artış: %1,45
Yıllık artış: %32,98
12 aylık ortalama: %44,77
Bu alandaki artış, çiftçinin makine ve ekipman yatırımı yapmasını ya da mevcut yatırımlarını yenilemesini zorlaştırıyor. %44,77’lik ortalama artış, özellikle küçük ve orta ölçekli çiftçilerin yeni ekipman almasını neredeyse imkânsız hale getiriyor.
ALT GRUPLARDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞLAR
Veteriner harcamaları: Yıllık artış %56,94 ile zirvede. Hayvancılık yapan üreticiler için bu oran, ciddi bir tehlike sinyali. Hayvan sağlığını korumak için gerekli tedaviler ve aşılar bu artışla birlikte daha pahalı hale geldiği için üreticiler ya hayvanlarını yeterince koruyamıyor ya da kârdan vazgeçmek zorunda kalıyor.
Hayvan yemi: Aylık artış %3,61. Bu artış, sadece hayvancılığı değil, süt ve et gibi temel gıda ürünlerinin fiyatlarını da doğrudan etkiliyor.
Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ndeki bu yüksek artışlar; kırsalda üretim yapan çiftçinin maliyetleri karşılamakta zorlandığını, üretimden kopma riskinin giderek arttığını gösteriyor. Tarımda süreklilik, ancak makul maliyetlerle mümkündür. Eğer çiftçi bir sonraki yıl üretim yapamayacak hale gelirse, bu durum hem kırsal kalkınmayı sekteye uğratır hem de ülkedeki gıda fiyatlarını yükseltir.
Bu tablo, Türkiye’de tarımsal üretimin desteklenmesinin artık yalnızca kırsal kesim için değil, şehirlerdeki tüketiciler için de bir gereklilik olduğunu ortaya koyuyor. Girdi maliyetlerinin kontrol altına alınmadığı bir ortamda, enflasyonla mücadele de eksik kalacaktır. Çünkü tarım sektörü, enflasyonu doğrudan etkileyen temel sektörlerden biridir.
SONUÇ: DESTEK POLİTİKALARI GÜNCELLENMELİ, GİRDİ FİYATLARI DENGELENMELİ
Nisan 2025 Tarım-GFE verileri, üretici için uyarı niteliğindedir. Artan maliyetler karşısında çiftçinin ayakta kalabilmesi için mazot, gübre, yem ve veteriner hizmetleri gibi kalemlerde hedefli desteklemeler, sübvansiyonlar ve daha uygun kredi imkânları sağlanmalıdır.
Aksi takdirde hem üretim azalacak hem de gıda enflasyonu artacaktır. Tarım-GFE sadece bir istatistik değil, aynı zamanda sofraya gelen gıdanın geleceğine dair kritik bir işarettir. Bu işaret ciddiye alınmazsa, yalnızca çiftçi değil, 85 milyonun tamamı kaybeder.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı