OPEC’İN KÜRESEL EKONOMİ BEKLENTİLERİ VE ÜLKEMİZE OLASI ETKİLERİ

Yayınlama: 21.07.2025
4
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), son yayımladığı aylık raporunda dünya ekonomisine dair umut verici bir tablo çizerek, yılın ikinci yarısında küresel büyümenin şu anki tahminlerden daha güçlü gerçekleşebileceğini ifade etti. Rapora göre; yaz aylarında artan seyahat hareketliliği, rafinerilerin ham petrol alımlarını yüksek tutacak ve bu da küresel petrol talebini destekleyecek.

Bu beklentiler, Nisan ayında yapılan küçük düşüş revizyonlarına rağmen, 2025 ve 2026 yılları için küresel petrol talebi artış tahminlerinin korunmasını sağladı. Yani OPEC, küresel ekonomik büyümenin hız kesmeyeceği görüşünü sürdürüyor.

Özellikle Hindistan, Çin ve Brezilya gibi yükselen ekonomilerin beklentilerin üzerinde büyümesi; ABD ve Avro Bölgesi’nin pandemi sonrası toparlanmaya devam etmesi küresel ekonominin lokomotiflerini güçlü tutuyor. OPEC raporunda dikkat çeken “2025’in ikinci yarısında şu anki beklentilerden daha iyi bir büyüme mümkün” ifadesi, enerji talebinin canlı kalacağına ve bunun da fiyatları destekleyeceğine işaret ediyor.

OPEC ’İn Üretim Politikası ve Küresel Petrol Piyasasına Etkisi

OPEC ile Rusya’nın da içinde bulunduğu OPEC+ ittifakı, uzun süredir uyguladığı üretim kısıntılarının ardından, pazar payını koruyabilmek ve küresel talebe yetişebilmek amacıyla üretimi kademeli olarak artırmaya başladı. Haziran ayında toplam üretim, bir önceki aya göre 349 bin varil/gün artışla 41,56 milyon varil/gün seviyesine çıktı.

Ancak bu artış, haziran ayında belirlenen 411 bin varil/günlük kota hedefinin biraz altında kaldı. Bu durum, üreticilerin talepteki artışı karşılamakla birlikte, fiyatları ani bir şekilde düşürebilecek fazla arzdan kaçınmaya çalıştığını gösteriyor. OPEC ‘İn bu temkinli ve kontrollü üretim politikası, fiyat istikrarını hedefliyor; çünkü petrol piyasasında ani dalgalanmalar hem üretici hem de tüketici ülkeler için ciddi ekonomik riskler barındırıyor.

Türkiye’ye Olası Etkiler: Daha Derin Bir Bakış

*Enerji faturası ve enflasyon baskısı

Türkiye, enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki değişimlerden çok hızlı etkileniyor. Küresel talebin artışı ve OPEC ‘İn kontrollü üretim politikası, petrol fiyatlarının yaz aylarında ve 2025’in ikinci yarısında yüksek seyretmesine neden olabilir.

Bu da Türkiye’de akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyatlarını artırarak enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturur. Zaten yüksek seyreden enflasyonu kontrol altına almak isteyen ekonomi yönetimi için bu durum ekstra bir zorluk anlamına gelir.

*Cari açık ve döviz kuru baskısı

Petrol fiyatlarının yükselmesi, Türkiye’nin ithalat faturasını artırarak cari açığın genişlemesine yol açar. Özellikle yaz aylarında hem iç turizm hem de sanayi üretimi nedeniyle enerji talebi artar. Artan cari açık, döviz talebini tetikleyerek TL üzerinde baskı yaratır; bu da dolaylı olarak fiyat artışlarını daha da körükleyebilir.

*Sanayi üretimi ve ihracat maliyetleri

Petrol ve türev ürünler, lojistikten tarıma kadar birçok sektörde maliyet unsuru. Küresel petrol fiyatlarındaki yükseliş, Türkiye’de sanayi üretim maliyetlerini artırarak, özellikle enerji yoğun sektörlerde rekabet gücünü zayıflatabilir. İhracat fiyatlarının yükselmesi, dış pazarlarda Türkiye’nin maliyet avantajını azaltabilir.

*Turizme olumlu katkı

Dünya genelinde ekonomik büyümenin beklenenden güçlü seyretmesi ve seyahat talebinin artması, Türkiye’nin turizm gelirleri için önemli bir fırsat. Özellikle Avrupalı turistlerin tatil talebinde artış, Türkiye’nin döviz gelirlerini yükseltebilir. Bu durum, enerji fiyatlarının artırdığı cari açık baskısını bir ölçüde dengeleyebilir.

*Jeopolitik riskler ve enerji arz güvenliği

OPEC ‘İn üretim politikası kadar, Orta Doğu ve Rusya-Ukrayna hattındaki jeopolitik gelişmeler de petrol fiyatları üzerinde belirleyici. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle hem enerji koridoru hem de bölgesel risklerden doğrudan etkilenen bir ülke. Fiyatlardaki yükseliş Türkiye’nin ithalat maliyetini artırırken; Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) gibi projeler Türkiye’nin stratejik önemini daha da artırıyor.

*Türkiye açısından fırsatlar ve risklerin dengesi

OPEC’in küresel ekonomiye dair iyimser tahmini, Türkiye için karmaşık bir tablo sunuyor:

Olumlu yönleri:

Turizm gelirlerinin artması

Küresel büyümenin ticaret hacmini artırması

Türkiye’nin stratejik enerji konumunun önem kazanması

Olumsuz yönleri:

Artan enerji maliyetleri nedeniyle enflasyon ve cari açık baskısı

Sanayi üretim maliyetlerinin yükselmesi

Döviz kurunda yukarı yönlü riskler

OPEC’in çizdiği tablo, küresel petrol talebinde düşüş beklentilerinin artık zayıfladığı ve yaz aylarından itibaren talebin güçlü kalacağı bir sürece işaret ediyor. Türkiye’nin ekonomisi ise hem küresel büyümeden destek bulacak hem de enerji maliyetlerindeki artış gibi yapısal kırılganlıklarla mücadele etmek zorunda kalacak.

Türkiye’nin bu dönemde hem enerji tasarrufunu ve verimliliği artıracak önlemleri hızlandırması hem de turizm ve ihracattan sağladığı döviz gelirlerini artırmaya yönelik stratejilerini güçlendirmesi büyük önem taşıyor.

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.