TCMB PİYASA KATILIMCILARI ANKETİ

Yayınlama: 23.06.2025
2
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından her ay düzenli olarak yayımlanan Piyasa Katılımcıları Anketi, ekonomi yönetimi ve piyasalar için önemli bir yol göstericidir. Bu anket, reel sektör temsilcileri, finans kurumları, araştırma kuruluşları, profesyonel ekonomistler ve finansal analistlerden oluşan yaklaşık 70 uzman katılımcının, kısa, orta ve uzun vadeye ilişkin ekonomik göstergeler hakkındaki beklentilerini toplar. Enflasyon, döviz kuru, faiz oranları, büyüme ve cari işlemler gibi kritik parametrelerde oluşan piyasa algısını ölçer ve Türkiye ekonomisinin geleceğine dair önemli sinyaller verir.

ENFLASYONDA ÖNEMLİ BİR HAFİFLEME BEKLENTİSİ

Haziran 2025 anketi sonuçları, enflasyon tarafında hafif de olsa olumlu bir seyir gösteriyor. Katılımcıların yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 30,35’ten yüzde 29,86’ya düştü. Bu, fiyat artış hızının yavaşlamaya başladığı ve piyasanın bu yavaşlamayı önümüzdeki aylarda daha net göreceğine dair bir güven artışı anlamına geliyor.

Aylık enflasyon beklentileri de buna paralel şekilde gerileyerek, haziran ayında yüzde 1,77’den yüzde 1,61’e indi. Uzun vadeye bakıldığında, 12 ay sonrası için yüzde 25,06’dan 24,56’ya, 24 ay sonrası için de yüzde 17,77’den 17,35’e gerileme yaşandı. Bu rakamlar, enflasyonun önümüzdeki iki yıl içinde de gerileme eğiliminde olacağına dair piyasa beklentisini ortaya koyuyor.

Ancak hala tek haneli enflasyon hedefinden uzak bir tablo söz konusu. Bu da fiyat istikrarı için alınan önlemlerin kalıcı ve sürdürülebilir olması gerektiğini gösteriyor.

DÖVİZ KURUNDA KISA VADEDE STABİLİTE, ORTA VADEDE YÜKSELİŞ BEKLENTİSİ

Dolar/TL kuru beklentileri ise karmaşık bir görünüm sunuyor. Yıl sonu için dolar/TL beklentisi hafif gerileyerek 43,69’dan 43,57’ye indi. Bu, kısa vadede kurun görece dengelenebileceğine işaret ediyor.

Fakat 12 ay sonrası dolar/TL beklentisi ise yükselerek 46,61’den 47,03’e çıktı. Orta vadede TL üzerinde aşağı yönlü baskıların süreceği, döviz talebinin ya da dış faktörlerin kurda artış yaratacağı öngörülüyor. Bu durum, Türkiye’nin dış kırılganlıkları ve para politikası sıkılığı arasındaki denge mücadelesini yansıtıyor.

CARİ AÇIKTA GÖRECELİ RAHATLAMA

Cari işlemler açığı beklentileri biraz iyileşme gösterdi. 2025 yılı cari açık tahmini 19,2 milyar dolardan 18,8 milyar dolara gerilerken, 2026 için 23,8 milyar dolar seviyesinde sabit kaldı. Bu, ihracatın desteklenmesi ve ithalatın kontrollü seyri sayesinde dış finansman ihtiyacının hafiflediğine dair piyasa görüşü olarak okunabilir. Ancak cari açığın hala ekonomide önemli bir kırılganlık unsuru olmaya devam ettiği unutulmamalı.

GSYH BÜYÜMESİNDE İSTİKRARLI TAHMİNLER

Büyüme beklentileri ise değişmedi. Bu yıl için yüzde 2,9, gelecek yıl için yüzde 3,7 büyüme tahmini, Türkiye ekonomisinin ılımlı ancak istikrarlı bir büyüme sürecinde olduğunu gösteriyor. Burada enflasyon ve döviz kurlarındaki belirsizliklerin büyüme üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturması olasılığı da gözetiliyor.

POLİTİKA FAİZİNDE YUMUŞAMA İŞARETLERİ

Politika faizine dair beklentiler dikkat çekici. Katılımcılar, Merkez Bankası’nın faiz oranlarında önümüzdeki toplantılarda kademeli düşüşe gideceğini düşünüyor:

İlk toplantı için yüzde 46,

İkinci toplantı için yüzde 43,

Üçüncü toplantı için yüzde 40,38,

12 ay sonrası için ise yüzde 29,31.

Bu da piyasaların, TCMB’nin sıkı para politikasından yavaş yavaş daha yumuşak bir duruşa geçeceğine dair beklentisini yansıtıyor.

TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi, ekonominin hem mevcut durumunu hem de geleceğe dair piyasa algısını anlamak açısından oldukça değerli bir gösterge. Haziran 2025 sonuçları, enflasyonun yavaş da olsa gerilemeye başladığına dair bir iyimserlik getiriyor. Ancak enflasyonun hala yüksek seyretmesi, fiyat istikrarı konusunda alınacak ek önlemlerin önemini artırıyor.

Döviz kuru tarafında kısa vadede stabilite beklenirken, orta vadede TL üzerinde baskının süreceği beklentisi, Türkiye’nin dış dengesine ilişkin risklere işaret ediyor. Cari açıkta görülen göreceli iyileşme olumlu ancak kırılganlık sürüyor.

Büyüme tarafında ise ılımlı ve dengeli bir seyir söz konusu. Faiz oranlarının kademeli olarak düşürülmesi bekleniyor ki bu da ekonomi yönetiminin kontrollü bir gevşeme stratejisi uygulayacağı anlamına geliyor.

Sonuç olarak, piyasalar bu gelişmeleri yakından izlerken, Türkiye ekonomisinin önünde hem fırsatlar hem de riskler olduğunu gösteren bu anket, para politikası ve makro ekonomik politikaların rotasını belirlemek açısından kritik bir rehber olmaya devam edecek.

 

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.