Donald Trump’ın tekrar ABD Başkanlık seçimini kazanması, dünya siyaseti ve ekonomi üzerindeki derin etkilerinin devam edeceği bir dönemin başlangıcını işaret edebilir. Trump döneminin dünya politikasına getireceği yeni anlayış, uluslararası ilişkilerde ve özellikle Türkiye-ABD ilişkilerinde önemli değişimlere neden olabilir. Trump’ın yeniden başkanlık kazanması durumunda dünya politikası, ticaret politikaları ve Türkiye-ABD ilişkileri üzerine potansiyel etkilerini ele alacak ve bu dönemdeki olası ekonomik değişimleri inceleyecektir.
Trump’ın Başkanlığı ve Dünya Siyaseti: Ticaretin Ön Planda Olduğu Yeni Bir Dönem
Trump’ın başkanlık dönemi, “Amerika’yı yeniden büyük yap” anlayışı etrafında şekillenen bir dış politika yaklaşımını benimsemiştir. Bu yaklaşımda öncelikli hedef, Amerika’nın uluslararası ilişkilerdeki rolünü yeniden şekillendirerek, daha fazla ticaret ve ekonomik çıkar elde etmek olmuştur. Trump’ın başkanlık koltuğuna yeniden oturması, küresel siyaseti daha “ticari” bir anlayışa kaydıracak gibi görünüyor. Trump, özellikle Çin, Avrupa Birliği ve diğer büyük ekonomik güçlerle yaptığı ticaret savaşları ve uyguladığı yüksek tarifelerle dikkat çekmiştir. Bu dönemde, ABD’nin “birinci önceliği” kendi çıkarları olmuş ve çok taraflı ticaret anlaşmalarından ziyade, bireysel, ikili anlaşmalara yönelmiştir. Trump’ın tekrar başkan seçilmesiyle, benzer politikaların daha da güçlenmesi beklenebilir. Özellikle Çin ile ilişkilerdeki gerginlikler devam edebilir ve bu durum küresel tedarik zincirlerini daha da değiştirebilir. Trump’ın “Amerikan işçisini” ve “Amerikan üretimini” koruma amacı doğrultusunda, daha fazla yerli üretimi teşvik eden ve dışarıdan gelen ürünlere karşı daha fazla engel koyan bir ekonomik model benimsemesi bekleniyor. Bu modelin, dünya ekonomisinde bazı kaymalara ve yeni işbirliklerine yol açması muhtemeldir. Örneğin, gelişmekte olan ülkelerle daha fazla ikili anlaşmalar ve ticaret fırsatları ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, küresel serbest ticaretin gerilemesi de söz konusu olabilir.
Türkiye-ABD İlişkileri: Trump Döneminde Yeni Bir Dönem Başlayacak mı?
Trump’ın yeniden başkan olması, özellikle Türkiye-ABD ilişkilerinde önemli dönüşümlere yol açabilir. Türkiye’nin dış politikada özerk adımlar atmaya devam etmesi, Trump yönetimi ile uyumlu bir şekilde ilerleyebilir. Trump, özellikle Suriye’deki Kürt gruplara yönelik tavrında ve Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşan ilişkilerinde, daha pragmatik ve az müdahaleci bir yaklaşım sergileyebilir.Ekonomik anlamda, Trump’ın ticaret politikasındaki “Amerika’nın çıkarları” vurgusu, Türkiye ile ekonomik işbirliğinde yeni fırsatlar yaratabilir. Ancak bu, her iki ülkenin de kendi ulusal çıkarlarını koruma eğiliminde olması nedeniyle oldukça karmaşık bir süreç olabilir. Türkiye için, ABD’nin ekonomik ambargoları veya yaptırımlarına karşı mücadele etmek ve aynı zamanda ticaret hacmini artırmak, Trump döneminde daha fazla odaklanılacak konular olabilir. Trump’ın başkanlığı döneminde, ABD’nin Türkiye ile daha yakın bir ekonomik ilişki kurması, özellikle savunma sanayi ve enerji alanlarında daha güçlü bir işbirliği ihtimali doğurabilir. Türkiye’nin savunma sanayiine yönelik daha fazla Amerikan teknolojisi ve desteği alması, savunma sanayii ihracatında artış sağlayabilir.
Türkiye Ekonomisindeki Değişim Süreci ve Trump’ın Etkileri
Trump döneminde, Türkiye ekonomisi dış ticaretin yeniden şekilleneceği bir dönemde zorluklar ve fırsatlarla karşılaşabilir. Trump, özellikle döviz kuru politikaları ve küresel ticaretin yönü konusunda daha agresif adımlar atabilir. Türkiye’nin bu duruma nasıl tepki vereceği, ekonomisinin geleceğini belirleyici faktörlerden biri olacaktır. Trump’ın uyguladığı ticaret savaşları ve ekonomik yaptırımlar, Türkiye’nin de içinde olduğu birçok gelişmekte olan ekonomiyi zorlayabilir. Ancak Türkiye, daha bağımsız bir ekonomik model benimsemek adına bu dönemi fırsata çevirebilir. Türk hükümetinin, Trump yönetiminin izlediği yol haritasına karşılık olarak, daha fazla bölgesel işbirliği ve alternatif ticaret anlaşmaları geliştirmesi olasıdır. Özellikle Asya ve Orta Doğu ile olan ilişkilerin daha da derinleşmesi mümkündür. Trump’ın başkanlığı, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlık hedeflerine daha fazla odaklanmasını sağlayabilir. Özellikle döviz kurlarının yükselmesi ve dış borç ödemeleri gibi sorunlarla karşılaşması durumunda, Türkiye’nin ekonomi politikalarını daha sıkı ve iç kaynaklara dayalı hale getirmesi gerekebilir. Trump’ın politikaları, Türkiye’nin yeni ekonomik stratejiler geliştirmesi için bir itici güç olabilir. Trump’ın tekrar ABD başkanı olması, dünya politikasında ve ekonomi anlayışında büyük değişimlere yol açacak gibi görünüyor. Türkiye’nin bu değişimlere nasıl adapte olacağı, ülkenin ulusal çıkarlarını nasıl savunacağı ve ekonomik politikalarda hangi stratejileri geliştireceği, gelecekteki başarılarını belirleyecektir. Trump’ın politikalarına dair kişisel görüşüm, daha çok ticareti ön plana çıkaran, ulusal çıkarları koruma yönündeki yaklaşımının, dünya ekonomisinin mevcut yapısını zora sokacağı ve yeni işbirliklerinin önünü açacağı yönündedir. Türkiye için de bu dönem, dış ekonomik ilişkilerini çeşitlendirerek, daha bağımsız bir ekonomik model geliştirebilmesi adına bir fırsat olabilir. Ancak, bu süreçte atılacak adımların dikkatli bir şekilde planlanması ve ulusal çıkarların güçlü bir şekilde savunulması gerekecektir.Trump’ın başkanlık dönemi dünya siyaseti ve Türkiye-ABD ilişkileri açısından yeni fırsatlar ve zorluklar sunacaktır. Türkiye, bu dönemi verimli kullanarak hem ekonomik hem de politik açıdan güçlü bir pozisyon elde edebilir.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI