Türkiye Ekonomisinde Yeni DönemSanayide Dönüşüm ve Küresel Zorluklar

Bu hafta, Türkiye ekonomisi açısından hem içeride hem dışarıda dikkat çekici gelişmelere sahne oldu. Sanayi politikalarının yeniden şekillendiği, bölgesel diplomasi trafiğinin hızlandığı ve küresel belirsizliklerin arttığı bu dönemde atılan her adım, önümüzdeki sürecin yol haritasını daha da netleştiriyor. Haftanın en çarpıcı gelişmelerinden biri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB), Suriye’ye gerçekleştirdiği geniş katılımlı ziyaret oldu. Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki heyet, Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından kabul edilirken, görüşmelerde iki ülke arasında yeni bir ekonomik sayfa açılmasının zemini oluşturuldu. TOBB heyeti, Türk özel sektörünün savaş sonrası yeniden inşa sürecinde aktif rol üstlenmeye hazır olduğunu net şekilde vurguladı.
Ziyarette öne çıkan en önemli başlıklardan biri de Türkiye’nin başarıyla uyguladığı Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) modelinin Suriye’ye taşınması önerisiydi.
Türkiye’de 400’ü aşkın OSB’de 2,7 milyon kişiye istihdam sağlanıyor ve bu bölgeler toplam sanayi üretiminin %45’ini oluşturuyor. Aynı modeli Suriye’nin uygun bölgelerine taşıma fikri, sadece ekonomik kalkınmayı değil, sosyal barışı ve istikrarı da destekleyecek potansiyele sahip. Türkiye’nin kara gümrük kapılarındaki modernizasyon tecrübesinin paylaşılması da bu açılımın lojistik boyutunu güçlendirecek bir diğer adım.
İki ülke arasında 2025’in ilk 5 ayında gerçekleşen taşımacılık işlemlerinde %60 artış yaşanması, ekonomik temasların yeniden canlandığını gösteriyor.
Türkiye’de kurulan 30 binden fazla Suriyeli şirketin, iki ülke arasında ekonomik köprü işlevi gördüğü de göz önünde bulundurulursa, bu temasların sadece diplomatik değil, sahada karşılığı olan güçlü bir zemine oturduğu görülüyor.
Öte yandan içeride sanayi dönüşümü adına dikkat çeken bir diğer gelişme, İstanbul Sanayi Odası’nın hayata geçirdiği Stratejik Dönüşüm Merkezi (İSO SDM) oldu.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde yapılan toplantıda, merkezin beş temel alanda yürüttüğü çalışmalar tanıtıldı: dijital dönüşüm, yeşil sanayi, insan odaklı üretim, deneyimsel gelişim ve jeostratejik risklere karşı direnç. Yapay zekâ destekli olgunluk analizleriyle firmaların güçlü ve zayıf yönleri belirleniyor; buna göre firmalara özel stratejik yol haritaları sunuluyor. Bu yaklaşım, dönüşüm sürecini soyut bir hedef olmaktan çıkarıp somut bir uygulama modeline dönüştürüyor.
Bursa OSB’nin 64. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle yapılan değerlendirmeler de OSB’lerin çok yönlü yapısını yeniden hatırlattı. “Yeşil OSB” unvanı kazanan bölge, çevreye duyarlı üretim, güçlü altyapı hizmetleri, kümelenme projeleri ve uluslararası etkinliklerle Türkiye’deki sanayi bölgelerine örnek teşkil ediyor. Kurulan Afet ve Acil Durum Yöneticiliği birimi, sanayi bölgelerinin sadece üretim değil, aynı zamanda kriz yönetiminde de aktif sorumluluk üstlendiğini gösteriyor.
Tüm bu olumlu gelişmelerin yanında küresel ekonomik görünüme dair uyarılar da dikkat çekici. Allianz Trade’in yayımladığı rapora göre 2025’te küresel büyüme oranı %2,5 ile son 16 yılın en düşük seviyesine gerileyecek. Özellikle Euro Bölgesi ve Almanya gibi lokomotif ekonomilerdeki durgunluk, ihracat ağırlıklı üretim yapan Türkiye gibi ülkeler için önemli bir uyarı niteliğinde. Küresel ticaretin yavaşlaması, iflasların artması ve maliyet baskılarının yükselmesi; firmaların esnekliğini, stok ve fiyat stratejilerini yeniden değerlendirmesini zorunlu kılıyor.
Serbest bölgelerdeki üretim ve ihracat performansı, Türkiye’nin küresel rekabetçiliğine katkı sunmaya devam ediyor. 2025’in ilk 6 ayında yapılan 6,2 milyar dolarlık ihracat, serbest bölgelerin yüksek potansiyelini bir kez daha ortaya koydu. Özellikle yazılım, medikal, otomotiv ve gemi inşası gibi yüksek katma değerli sektörlerin bu bölgelerde yoğunlaşması, Türkiye’nin geleceğe yatırım yapan bir üretim stratejisine sahip olduğunu gösteriyor.
Özetle; Türkiye bu hafta hem içeride hem dışarıda geleceğini yeniden şekillendirecek stratejik adımlar attı. Sanayide dönüşüm, bölgesel entegrasyon ve küresel değişimlere karşı hazırlıklı olmak, bu yolculuğun üç temel ayağı olacak.

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı