TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRET YAYGIN ÜCRET HALİNE GELDİ

Yayınlama: 27.06.2025
11
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Türkiye’de çalışanların yarısından fazlası asgari ücret ya da asgari ücret seviyesinde maaş alıyor. Yani her iki çalışandan biri, geçimini en düşük yasal ücretle sağlamaya çalışıyor. DİSK Araştırma Merkezi’nin son verilerine göre bu oran yüzdea 50,4 seviyesinde. Avrupa Birliği ortalamasının yedi katı.

Avrupa’da asgari ücret; geçici işler, stajlar ya da düşük vasıflı bazı sektörler için bir sınır niteliği taşırken, Türkiye’de genel geçim ücreti haline gelmiş durumda. Bu, sadece ekonomik değil; toplumsal, siyasal ve sosyal bir sorun.

AVRUPA’DA NADİR, BİZDE NORM

DİSK-Ar’ın “Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de Asgari Ücretin Kapsamı” araştırmasına göre:

Ülke                Asgari Ücret Etrafında Çalışan Oranı

Türkiye                %50,4

Fransa                 %12,7

Almanya              %8

İspanya                %3,6

Hollanda              %3,5

AB Ortalaması   %7

Bu tablo bize şunu söylüyor: Türkiye’de asgari ücret istisna değil, kural haline geldi. Üstelik sadece özel sektör çalışanları değil; devlet taşeronları, belediye hizmetlileri, güvenlik görevlileri, kuryeler, kasiyerler, büro çalışanları bile bu ücretle geçinmeye çalışıyor. Ücret politikasında tam bir çöküş yaşanıyor.

ASGARİ ÜCRET VAR AMA ALIM GÜCÜ YOK

En az bu kadar çarpıcı olan bir diğer mesele de: asgari ücretin alım gücündeki erime.

2025 yılı başında net 22.105 TL olarak belirlenen asgari ücret, yalnızca ilk beş ayda 3.336 TL eriyerek, reel olarak 18.769 TL’ye düştü. Yani ücret kâğıt üzerinde aynı kaldı ama çalışan cebinde o parayla çok daha az şey alabildi.

Aynı dönemde:

En düşük memur maaşındaki kayıp: 8.439 TL

En düşük emekli aylığındaki kayıp: 2.183 TL

Beş ayda toplam emek gelirlerindeki kayıp 198 milyar TL’yi aştı. Bunun 113,4 milyar TL’si sadece işçi ücretlerinden gitti. Bu, açık şekilde çalışan kesimin cebinden zenginleşen bir sistemin işlediğini gösteriyor.

ENFLASYONA ENDEKSLİ ZAM: PANSUMAN DEĞİL, KORUMA MEKANİZMASI

Bu koşullarda tek seferlik artışlar yetersiz kalıyor. Çözüm olarak enflasyona endeksli zam sistemi ön plana çıkıyor. Bu sistemde, ücretler her yıl (veya belirli dönemlerde) enflasyon oranına göre otomatik olarak güncelleniyor.

Bu sistem nasıl çalışır?

TÜFE oranı baz alınır: TÜİK’in aylık/3 aylık ya da yıllık TÜFE verileri dikkate alınır.

Zamlar düzenli hale getirilir: Yılda bir yerine 6 ayda bir ya da çeyreklik bazda zam yapılır.

Refah payı eklenir: Yalnızca enflasyonu değil, reel gelir artışını da içerir (örneğin: %65 enflasyon + %5 refah payı).

Yasa ile güvence altına alınır: Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun kararlarıyla değil, otomatik hesapla işler.

Belçika gibi bazı ülkelerde bu sistem yıllardır uygulanıyor. Çalışanlar enflasyon açıklandığında otomatik zam alıyor, pazarlık masasına kalmıyor.

Türkiye’de uygulanabilir mi?

Evet. Türkiye gibi yüksek ve istikrarsız enflasyona sahip ülkelerde bu sistem:

Belirsizliği azaltır

Çalışanların alım gücünü korur

Toplumun genel tüketim gücünü canlı tutar

Sosyal huzursuzluğu azaltır

TEMMUZ’DA ARA ZAM BEKLENTİSİ VAR AMA GARANTİ YOK

Haziran itibariyle asgari ücret açlık sınırının bile altına düşmüş durumda. Türk-İş’e göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 19.000 TL’yi geçmişken, asgari ücretin neti 18.700 TL’ye geriledi. Bu nedenle temmuz ayı için bir ara zam beklentisi oldukça güçlü.

Ancak hükümetten henüz bu yönde net bir açıklama gelmiş değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce “asgari ücret yılda bir kez belirlenecek” demişti. Yani mevcut sistemde çalışanlar yüksek enflasyona rağmen yıl boyunca aynı ücretle geçinmek zorunda bırakılıyor.

Türkiye’deki mevcut tabloyu şöyle özetleyebiliriz:

Çalışanlar çalıştıkça yoksullaşıyor.

Maaşlar artmıyor; alım gücü düşüyor.

Asgari ücret istisna değil, normal haline gelmiş.

Zamlar geç yapılıyor, etkisi çok kısa sürüyor.

Bu şartlarda enflasyona endeksli zam sistemi, sadece bir talep değil, bir zorunluluk haline gelmiştir. Aksi takdirde Türkiye, çalışan ama geçinemeyen, emeği değersizleşmiş bir toplum olmaya devam edecek.

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.