TÜRKİYE’DE GIDA FİYATLARI

Yayınlama: 20.11.2023
45
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Ülkemizde gıda enflasyonu sürekli olarak genel enflasyonunun üzerinde seyretmekte bu da başta dar ve sabit gelirliler olmak üzere hepimizi yakından ilgilendirmektedir. Çünkü gelir grupları incelendiğinde temel gıda ürünlerine ulaşamayan kesim olduğu bir gerçektir.

Gıda enflasyonunun yüksek seyretmesinin en büyük sebebi sıkı ve sürdürülebilir bir tarım politikasının olmaması ve bu bağlamda çiftçinin kendi tahminleriyle üretim yapmaya çalışmasıdır. Bir tarım ülkesi olan ülkemiz önceki yıllarda kendi kendine yeten ve ihracat yapan bir ülke iken günümüzde başta baklagiller olmak üzere birçok tarım ürünlerini ithal eder konuma gelmiştir. Döviz kurları da yüksek olunca yüksek rakamlar ödeyerek soframıza gıda ürünlerini almak zorunda kalmaktayız. Öncelikle tarım üreticilerinin sorunlarını irdelemek ve bunlara çözüm bulmak zorundayız. Akla gelen ilk çözüm yollarından birisi de planlı ve programlı, devlet desteği ile üretim yapılmasıdır. Ülkemizde çok büyük bir alan ekim yapılmadığı için boş kalmakta ve gıda sıkıntısı yaşanmaktadır. Hâlbuki devletin boş alanları yerel yönetimler vasıtasıyla tespit edip ne ekileceğini ne kadar ekileceğini belirleyip üreticileri teşvik ederek bir tarım politikası oluşturulabilir.

Gıda fiyatlarının yükselmesinde en büyük etken çiftçinin üretim için olmazsa olmazı olan mazot, gübre, zirai ilaç, tohum, fide gibi ihtiyaçlarının astronomik şekilde yükselmesidir. Antalya’da üretim yapan bir üreticiden İstanbul’a kadar çeşitli aşamalardan geçtiği için gıda enflasyonu olumsuz etkilenmektedir. Öncelikle tarladan hale gelen ürün komisyoncu vasıtasıyla satıldığı için yaklaşık %13 civarında bir gidere maruz kaldıktan sonra tüccara satılıyor. Tüccarın işçilik, kira, ambalaj giderlerinden sonra İstanbul’a olan nakliye, otoyol bedeli ödenerek ulaşıyor ve İstanbul’da da komisyoncuya ödenen bedelden sonra market, pazarda son tüketici ile buluşuyor. Son tüketiciye ulaşırken de kazanç, fire, kira, personel gideri, nakliye ödendikten sonra soframıza geliyor. Bütün bu bedeller ise ürünün tarladan çıkışının3,-5 katına ulaşıyor. Ancak burada bir konuyu unutmayalım; Hükümet şimdiye kadar fahiş fiyat denetimlerine öncelik vererek ve gerekli birimlere gerektiği şekilde para cezası uygulayarak fiyatları önlemeyi hedefledi ve doğru olanı yaptı. Çünkü zincir marketler, eskiden olduğu gibi ürünü halden değil direk üreticiden yani tarladan alarak ucuza mal edip satmaktadır. Burada en önemli nokta ucuza aldığı ürünü ucuza satmamakta piyasa koşullarında satmaktadır ve fiyatlar yükselmektedir. Bir örnek vermek gerekirse; geçtiğimiz günlerde bir zincir markette 29,95 TL olan kırmızı biber, daha ucuz olabilir diyerek üç harfli bir markete gittim. Gördüğüm etiket aynı ürün için 54,95 TL idi. Yani aynı ürün ucuz diye gittiğim üç harfli markette %70 daha pahalı idi. Demek ki denetimler uygulanmalı gerekli cezalar devam etmelidir. Biz de vatandaş olarak görevimizi yaparak bu tür marketleri yetkililere bildirmeliyiz.

İşte yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi bu tür nedenlerden dolayı gıda enflasyonu sürekli olarak genel enflasyonun üzerinde seyretmektedir. Özellikle en düşük gelir grubu olan dar ve sabit gelirli vatandaşlar sadece sebze meyve değil et, süt, yumurta gibi insanın alması gereken besinlere ulaşmakta güçlük çekmektedir. Bunun sonucu olarak da başta obezite olmak üzere gelecek dönemde bazı sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabileceğimiz endişesi artmaktadır.

Ülkemizde gıda fiyatları hakkında euronews ten aldığım bilgiler aşağıdaki gibidir.

Türkiye’de gıda fiyatları 37 aydır yükseliyor: Gıda enflasyonu 3,5 senedir genel enflasyondan yüksek.

Türkiye’de 37 aydır aralıksız yükselen gıda fiyatlarında yıllık artış yüzde 72. FAO’nun açıkladığı dünya gıda fiyatları ise son bir yılda yüzde 11 düştü. Türkiye’de gıda enflasyonunun TÜFE’den yüksek olması özellikle dar gelirlileri zor durumda bırakıyor.

Türkiye’de gıda fiyatları tam 37 aydan bu yana aralıksız yükseliyor. 42 aydan bu yana da gıda enflasyonu genel enflasyondan (TÜFE) daha yüksek seyrediyor.

Maaşının önemli kısmını gıda harcamasına ayırmak zorunda kalan dar gelirliler geçim sıkıntısı yaşıyor. Dünyada gıda fiyatları ise son dönemde düşüş eğiliminde. Eylül 2020’de dünyada 100 birim olan gıda sepetinin fiyatı Ekim 2023’te 123 birim. Aynı dönemde aynı gıda sepetinin Türkiye’deki fiyatı ise 100 birimden 451 birime yükselmiş durumda.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ekim ayı fiyat endekslerini açıkladı. Buna göre gıda fiyatları Türkiye’de aylık yüzde 3,07; yıllık ise yüzde 72,07 arttı.

FAO verilerine göre ise dünyada gıda fiyatları ekim ayında aylık yüzde 0,5; yıllık ise yüzde 10,9 düştü.

Kaynak: TÜİK

TÜİK’in resmi verilerine göre gıda fiyat endeksi Eylül 2020’den bu yana her ay bir önceki aya göre artıyor. Bu da gıda fiyatlarının 37 aydan bu yana her ay zamlandığını gösteriyor.

Hatta aylık gıda enflasyonu “yeni ekonomik model” denilen sistemin ilk dönemine denk gelen ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının başladığı Aralık 2021’de yüzde 16,5’e kadar yükseldi.

Kaynak: TÜİK

KKM sonrası yıllık gıda enflasyonu yüzde 50’nin altına düşmedi

KKM uygulaması Aralık 2021’in son günlerinde hayata geçerken bu tarihten sonra yıllık gıda enflasyonu hiç yüzde 50’nin altına düşmedi. Ortalama ise çok daha yüksek seyrediyor.

Kaynak: TÜİK

Gıda enflasyonu 3,5 senedir genel enflasyondan daha yüksek

Reel gıda enflasyonu işçi, memur ve emekli gibi dar gelirliler için önemli bir gösterge. Gıda enflasyonu ile genel enflasyon (TÜFE) arasındaki farka reel gıda enflasyonu deniliyor. Bu değer pozitif olursa gıda fiyatlarının TÜFE’den daha yüksek oranda arttığı anlamına geliyor.

Reel gıda enflasyonu Mayıs 2020’den bu yana pozitif. Yani, 42 aydan bu yana her ay gıda enflasyonu TÜFE’den daha çok artıyor. Gıda fiyatlardaki artış özellikle dar gelirlileri zorda bırakıyor.

Kaynak: TÜİK • (Gıda enflasyonu-genel enflasyon farkı)

Üstelik reel gıda enflasyonu son dönemde oldukça yüksek. Bir seneden bu yana yüzde 10’un üzerinde seyrediyor. Maaş artışlarında TÜFE etkili olduğundan aile bütçesinde gıdanın payı yüksek olan dar gelirliler yoksulluk yaşıyor.

Zaten Türkiye reel gıda enflasyonunun dünyada en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor. Dünya Bankası raporuna göre reel gıda enflasyonunda Türkiye dünyada dördüncü sırada.

Dünyada düşüyor, Türkiye’de yükseliyor

FAO verilerine göre dünyada gıda fiyatları son bir yılda yüzde 10,9 düştü. Daha uzun dönemde Türkiye’de ve dünyada gıda fiyatlarını karşılaştırınca Türk halkının yaşadığı durum ortaya çıkıyor.

Kaynak: TÜİK ve FAO gıda fiyat endeksleri

FAO ve TÜİK’in resmi verilerini kullanarak Eylül 2020’de dünyada ve Türkiye’de gıda fiyatlarına baktığımızda “yeni ekonomik model” dönemine kadar fiyat artışlarının birbirine çok yakın seyrettiği görülüyor. Eylül 2020’de gıda fiyatlarını dünyada ve Türkiye’de 100 birime eşitliyoruz. Ekim 2023’te dünyada gıda fiyatları 121 birime yükselirken Türkiye’de 451 birimi aşıyor.

Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.