Öncelikle belirtmem gerekir ki bendeniz komplike bir hasta olduğum için aşağıda okuyacağınız yazı ya yaşanmışlardan ya da yaşayarak öğrendiklerimden alıntılar şeklinde olacaktır.
Sağlık çalışanları deyince doktor, hemşire, eczacı medikal servisler, hasta bakıcı, güvenlik görevlisi, ambulans şoförü, temizlikçi kısaca sağlıkla ilgili herkesten bahsediyorum.
Doktorluk, ülkemizde ve tüm dünyada en kutsal mesleklerden biridir. Tahsil süresi çok uzun ve yorucudur. Doktor olmak hiç kimsenin her istediğinde ulaşabileceği bir makam değildir. Daha öğrencilik yıllarında başlayan sıkı ve sürdürülebilir eğitim almak ve kesintisiz devam ettirmek elbette yoğun bir çalışma gerektirir.
İnternetten edindiğim bir bilgiye göre bir kişinin ben doktorum diyebilmesi için yaklaşık 40,5 yılını vermesi gerekiyor. Bu 40 yıllık sürecin özellikle tıp fakültesi ve daha sonraki uzmanlık, doktora dönemi gece gündüz durmadan çalışmayı gerektiriyor. Çünkü insan hayatını tepeden tırnağa sağlıklı yaşatma kolay bir iş değildir. Ve bu konu hata veya affı olmayan bir işlevdir.
Türkiye’de doktorların durumuna gelecek olursak:
Sağlık çalışanlarının maddi konularda ise hak ettiklerini alamadıkları çok açık ortadadır. Birkaç kez söz verildiği halde iyileştirme yapılması hep rafa kaldırılmıştır. Kaldı ki yaptıkları hizmet maddi olarak ölçülemez başka bir ifade ile ne kadar para verilse haklarıdır.
Son yapılan düzenleme ile muayene süreleri beş dakika le sınırlandırılmış bulunuyor. Sebep olarak ise doktor kıtlığından bahsediliyor. Hiçbir kimse hiçbir meslekte hakkettiğini alamadığı yerde durmaz ve kendisine daha iyi koşullar sağlayacak alternatifleri aramak durumundadır. Kaldı ki doktorluk gibi iş garantisi olan gözde meslek sahipleri için iş bulma sorunu yoktur. Dolayısıyla kendilerine uygun iş ortamını bulmaları son derece kolaydır.
Muayene süresi 5 dk. olunca ne olacak? Bir doktor gelen hastasının anomnezini (hastalık özgeçmişini) alması bile beş dakikayı aşacaktır. Muayene işlemi, gerektiğinde başka bir uzman ile bilgi paylaşımı, laboratuvar veya radyolojik görüntü isteği vd. 5 dakikada mümkün değildir. Bir günde bir doktor ortalama 450 hastaya bakmaktadır. Bu da fedakârlık ve bilgi işle mümkün olabilir.
Dünya sağlık örgütü muayene süresini 20 dakika olarak belirlemiştir. Dolayısıyla 5 dakika muayene süresi yetmeyeceği kesindir.
Başka bir konu da sağlık çalışanlarına olan şiddet olaylarıdır. Yazılı ve görsel basında sık sık bu tür haberlere rastlamaktayız. Hiçbir sağlık çalışanı hastasının zarar görmesini istemez ve sürekli onun iyiliği için çalışır. Hastanelerde bu tür olayları azaltıcı önlemler alınmalıdır. Bir doktor arkadaşımın anlattığına göre bazı olayları hasta sahibine polis nezaretinde söyleyebilmektelermiş.
Bugün yaklaşık 300,000 sağlık çalışanı yerleştirme beklemektedir. Dolayısıyla doktor sıkıntısı bahanesi tartışma konusudur. Neden tayin yapılarak halkın hizmeti aksatılıyor? Atamalar zamanında yapılsa hem bekleyenler hem de halk fayda görecektir.
Tıp bilimi birçok ana bilim dalı ve alt dallardan oluşur. Bir derya olarak tanımlanabil inen tıp bilimi ile her vatandaş ilgilenemez ve ayrı bir meziyet veya meziyetlere sahip olması gerekir. Daha doğrusu yetenek sahihi olunmalı ve çalışma azmi mutlaka olmalıdır.
Türkiye’de ve Avrupa ülkelerinde kişi başına düşen doktor sayısı hakkında euronews ten aldığım bilgiler aşağıdaki gibidir.
Türkiye doktor sayısında Almanya, İtalya (243 bin), Fransa (216 bin) ve İspanya’nın (213 bin) ardından beşinci sırada bulunuyor. Ancak nüfusa göre hesaplandığında durum değişiyor.
2021 yılı verilerine göre Türk vatandaşları senede ortalama 8 defa muayene olmak için doktora gidiyor. Türkiye bu alanda Avrupa ülkeleri içinde üst sıralarda yer alıyor. Ülkedeki toplam hekim sayısı açısından Türkiye yine üst sıralarda yer almasına rağmen nüfus dikkate alındığında durum tam tersi. Kişi başına düşen doktor sayısı açısından Türkiye Avrupa’da son sırada yer alıyor.
Yıllık doktora gitme sayısı ülkeden ülkeye büyük farklılık gösteriyor. AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın açıkladığı 2021 yılı verilerine göre bu sayı 2 ile 11 arasında değişiyor.
İlk sırada 11 defa ile Slovakya bulunurken İsveç 2,3 defa ile son sırada. Türkiye’de ise bir kişi yılda ortalama 8 defa doktora gidiyor.
Kaynak: Eurostat
Türkiye bu alanda 29 Avrupa ülkesi içinde beşinci sırada yer alıyor. Almanya 9,6 kere ile ikinci olurken ardından Macaristan (9,4 defa) ve Hollanda (8,6 defa) geliyor.
Bu sayı Fransa’da 5,5 olurken Yunanistan’da 2,7.
Öte yandan COVID-19 salgını döneminde muayene sayısında bir düşüş yaşandı. Salgın öncesi 2019 yılında Türkiye’de bir kişi senede ortalama 9,8 defa doktora gidiyordu. Bazı ülkelerde ise çok daha keskin düşüşler yaşandı. Örneğin İtalya’da 2019’da 10,4 olan muayene sayısı 2021’de 5,3’e düştü.
Muayene sayısındaki farkın sebebi nedir?
Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporuna göre muayene sayısında ülkeler arasında bu kadar fark olmasının çeşitli sebepleri olabilir. Bunların başında bazı ülkelerde hemşire ve diğer sağlık görevlilerin önemli rol üstlenmesi. İsveç ve Finlandiya buna bir örnek. Bu durum doktora ihtiyaç oranını düşürüyor.
Doktorların baktıkları hasta başına ücret aldıkları ülkelerde ise bu sayı daha yüksek. Buna örnek Slovakya ve Çek ya.
Ülkenizdeki doktor sayısı kaç?
Eurostat verilerine göre 2021 yılında Türkiye’de bulunan toplam hekim sayısı 183 bin 569 oldu.
Zirvede ise 377 bin hekim ile Almanya yer alıyor.
Kaynak: Eurostat • (*2020)
Türkiye doktor sayısında Almanya, İtalya (243 bin), Fransa (216 bin) ve İspanya’nın (213 bin) ardından beşinci sırada bulunuyor.
Kişi başına düşen doktor sayısı: Türkiye Avrupa’da son sırada
Ülkelerin nüfusu birbirinden oldukça farklı. Bundan dolayı asıl olan kişi başına düşen doktor sayısı. 2021 yılı verilerine göre Avrupa’da kişi başına düşen doktor sayısının en düşük olduğu ülke Türkiye. Türkiye’de 100 bin kişiye 218 doktor düşüyor. Zirvede ise 629 doktor ile Yunanistan var.
Kaynak: Eurostat • (*2020)
Diğer bazı ülkelerde 100 bin kişiye düşen doktor sayısı ise şöyle: Portekiz 562, Norveç 516, Almanya 453, İtalya 411, Hollanda 390, Belçika 325 ve Fransa 318.
Türkiye’de doktorlar başta olmak üzere sağlık görevlileri sık sık şiddet mağduru oluyor. Türkiye’den yurt dışına giden doktor sayısı da son yıllarda giderek artıyor. Türk doktorların ilk tercihi Almanya oluyor.
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI