VERGİ DENETİMLERİNDE YENİ DÖNEM

Yayınlama: 20.05.2025
22
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Hükümet kayıt dışı ve vergi kaçağını önlemek amacıyla bir süreden bu yana uygulamaya koyduğu tedbirlere bir yenisini daha eklediğini Hazine ve maliye bakanı Sn. Mehmet Şimşek vasıtasıyla açıkladı. Yeni uygulamaya göre geçici değil kalıcı olmak üzere bütün sebze ve meyve hallerinin, organize sanayi bölgelerinin, ticaret merkezlerinin vd. gerekli yerlerin giriş ve çıkışlarına bundan böyle aynen trafik kontrollerinde olduğu gibi maliye memurları tarafından kontrol noktası oluşturularak giren veya çıkan ürünlerin kayıt altına alınmasını sağlamış olacak.

Vergi, her vatandaşın kazançları oranında devlete vermesi gereken parasal değerdir ve devletin gelir kaynağıdır. Ödediğimiz vergiler, bizlere sağlık, eğitim, yol, su gibi hizmetler olarak geri gelmektedir ve bu hizmetleri alabilmemiz için hepimiz vatandaşlık görevimiz olan gelir veya kurumlar vergilerimizi tam ve zamanında ödemeliyiz.

Kayıt dışı ekonomi, ülkemizin yıllardan bu yana en büyük sorunlarından biridir ve her gelen iktidarın önlemeye çalıştığı veya minimuma indirmeyi amaçladığı işlemlerden sadece biridir. Ancak günümüzde görev başında olan ekonomi yönetimi, bu sorunu en aza indirmek değil tamamen ortadan kaldırmayı amaçladığı verilen demeçlerden ve yapılan uygulamalardan açıkça bellidir. Şimdiye kadar büyük şirketlerin radara alınması, vergi yüzsüzlerinin açıklanması veya benzer işlemlerin uygulanmaya başlaması bu konuda kararlılığın göstergesidir ve geç kalınmış da olsa önemli bir aşamadır.

Ancak verginin adaletli bir şekilde yasalaşması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması esas alınmalıdır. Günümüzde ise çalışan kesimin ödediği vergi, kurumların üstündedir ve bu durum gelir adaletsizliğini de beraberinde getirmektedir. Bir başka konu da özel tüketim vergilerinin de yeni bir düzenlemeye tabi tutulması gerekir. Araç, akaryakıt ve diğer ürünlerden alınan özel tüketim vergileri kazancına bakılmaksızın her vatandaştan alınmaktadır. Dolayısıyla tekrar bir düzenleme yapılması gereklidir. Öte yandan çalışan kesimin vergi dilimleri de yıllardan bu yana çözüm bekleyen sorunlar arasındadır. Ücretlilerin maaşları yılın son üç ayında %35 civarında düşmektedir.

Kamuoyunda gündemden düşmeyen bir konu da bir grup işletmelerin vergi borçlarının silinmesidir ve birçok vatandaşımız tarafından eleştirilmektedir. Ayrıca ortalama üç yılda bir çıkan vergi afları veya vergi yapılandırılması da vergisini zamanında ve tam ödeyen mükellefin bir nevi cezalandırılması anlamına gelmektedir. Özellikle enflasyonist dönemlerde paranın değeri hesaplandığında vergisini tam ve zamanında veren mükellefleri için maddi zarar oluşmaktadır. İşte bu sorunun çözümü zamanında yapılan ödemelerin ödüllendirilmesi yani indirimle çözülebilir.

Ayrıca devlet zorunlu koşullar oluşursa ek vergiler de uygulamak zorunda kalabilir.1999 yılında yaşadığımız deprem felaketinden sonra gelir vergisine ek olarak deprem vergisi çıkarılmıştı. Burada amaç bütçe açığı yaşamadan depremden zarar gören vatandaşlara hizmet götürmektir.

İçinde bulunduğumuz dönemde gerek ticari gerek sanayi işletmelerinin birtakım sıkıntılar içinde olduğu bir gerçektir. Çünkü malum sebepler yüzünden yaşadığımız ekonomik sorunlar, en başta politika faizlerinin yükselmesi olmak üzere iş hayatına darbe vurduğu kesindir. Çünkü kredi faizleri %60/65 seviyelerine kadar yükselmiştir ve özellikle üretim işletmeleri için son derece yüksek maliyettir. Malum olay yaşanmadan önce politika faizleri düşme eğilimine girmiş ve ileriye dönük umutlar artmıştı ama maalesef umutlar normal koşullarda yılın ikinci yarısına kalmış gözüküyor. Tabii ki kırılgan bir ekonomik yapıya sahip olduğumuz için olağanüstü bir durum yaşamamamız en büyük dileğimizdir ve dezenflasyon dönemine en hızlı şekilde dönmemiz gerekir.

Devletin vergi gelirlerinin artması, ülkede yapılan üretimle doğru orantılıdır. Yani üretim kaynaklarının en doğru ve en verimli kullanılması esas alınmalıdır. Verilen devlet desteklerinin amacına uygun şekilde kullandırılması için denetimler yapılmalı öncelikle ithal ikame ürün üreten işletmelere öncelik tanınmalıdır.

Konu başlığımıza dönecek olursak bazı çevreler tarafından eleştirilse de yapılan uygulama vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi açısından önemlidir. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı televizyon programında kayıt dışı ile mücadele çalışmalarına yönelik çalışmalardan şikâyet edenleri saygıyla karşılamadığını söylemişti. Şimşek, “Kayıt dışılıkla mücadele ettiğimiz için şikâyet geliyorsa kusura bakmasınlar, biz hakkaniyet ve adaletle hareket edeceğiz. Mükellef oturup kolaycı yoldan para kazanmak yerine, risk almışlar, yatırım yapmışlar insan çalıştırıyorlar mükellef çok değerli, başımızın üstünde yerleri var. Ama kayıt dışılıkla mücadele konusunda eleştiriliyorsak çok mutluyum demek ki Maliye olması gerektiği gibi çalışıyor. Kazanıp da vergi vermeyen herkes bizim radarımızda, inceleme başlatmadığımız hiçbir kesim yok. Belge esasına uyanlar mutlu olmalı, biz en büyük adaletsizlikle uğraşıyoruz. Kayıt dışılık adaletsizliktir” diye konuşmuştu.

– Öte yandan Gelir İdaresi Başkanlığı’nın güçlendirilmesine yönelik de bir çalışma yapıldığı kaydedildi. Örneğin özelleştirme sonrası âtıl kalmış personelin Gelir İdaresi’ne aktarılması, risk analiz boyutunun güçlendirilmesi gibi çalışmalar yapıldığı anlatıldı.

 

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.