Enflasyonun birçok çeşidi mevcuttur ve tüm bu çeşitler TÜİK tarafından belirli dönemlerde kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Doğal olarak bizleri vatandaş olarak en çok ilgilendiren tüketici fiyat endeksi olduğundan diğer enflasyon çeşitlerine çoğunlukla ilgi göstermeyebiliriz ama hepimizin bilmesi gereken diğer endeksleri de unutmamamız gerekir. Bunlardan en önemlileri Yİ-ÜFE, TÜFE, YD-ÜFE sayılabilir.
Yurt dışı üretici fiyat endeksi; belirli bir dönem içinde yurt dışına satılmak üzere üretimi yapılan ürünlerde yaşanan fiyat değişikliğidir. Yani ihracat için üretilen ürünlerde yaşanan fiyat hareketleri olarak tanımlanabilir.
İhracat, bir ülkenin ekonomik anlamda büyümesi, gelişmesi için olmazsa olmaz faktörlerin başında gelir. İhracat yüksek rakamlara ulaşmış ise o ülkede üretim var demektir, işsizlik azalmakta demektir, devletin vergi gelirleri artıyor demektir, ülkeniz döviz rezervleri artıyor gibi birçok olumlu ekonomik gelişmeler oluyor demektir. Ülkemizde ihracat rakamları yüksek seviyededir ama ithalatımız maalesef ihracatın üstündedir. Bunun yegâne sebebi zorunlu olarak dışarıdan tedarik ettiğimiz akaryakıt, enerji, doğalgaz gibi temel tüketim ürünlerine yaptığımız döviz ödemeleridir.
İhracatın gelişebilmesi için öncelikle üretim kaynaklarının doğru ve verimli şekilde kullanılması gerekir. Günümüzde yapılan üretimin ara mal ve hammaddesinin yaklaşık yüzde ellisi yırt dışından ithal yoluyla gelmektedir. Doğal olarak söz konusu aramalı ve hammaddeye döviz ödemek zorundayız. Kurlar yüksek olunca da ödediğimiz para da yüksek olacağından ödenen bedel üretim maliyetine yansıyacaktır ve bu da enflasyon demektir. Dolayısıyla ülke olarak ithal ikame ürünleri kendimiz üretmek zorundayız ve ayrıca katma değeri yüksek, teknolojik ürünlere önem vermek zorundayız.
İhracat yapan işletmelerde döviz kurlarının yksek olması ihracatın arttırılması yönünden olumlu sonuçlar verebilir.Örneğin hünümüzde ihracat işletmelerinin dolar kurunun 40 TL olmasının istemeleri doğaldır.Çünkü ülkemizde hammadde,işçilik,ambalaj,nakliye gibi üretim araçlarının fiyatı sürekli olarak artmaktadır ve bu yüzden ihracatçılar aldıkları hammaddeye sürekli yükselen fiyattla tedarik bedeli ödemekte bu da üretim maliyetlerini yükseltmektedir.Ancak döviz kuru sabit kalınca gelirlerde olumlu bir fark oluşmamakta,bu sebeple kar oranları düşmekte hatta bazen zarar bile etmektedir.İhracatın arttırılarak ülkeye döviz girdisi sağlamak temel hedef olduğuna göre kur dengesini iyi ayarlamak zorundayız.Yoksa zarar eden veya kar elde etmeyen işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi mümkün değildir ve bu da ekonomi alanında çeşitli olumsuzluklara yol açacaktır.Sorunun çözümü ancak ve ancak enflasyonun kontrol atına alınmasıyla birlikte üretim maliyelerinin yükselmesini önlemek ve ihracatçıya özellikle ithal ikame ürürn üreten işletmelere devlet desteğinin arttırılmasıyla mümkün olduğu aşikardır.
Ülkelerin kalkınmasında,ekonomik güvenin sağlanmasında üretim faktörünün en verimli kullanılması tartışılmaz bir gerçektir.Ancak üretim yaparken sıradan ürünler değil,yükte hafif,pahada ağır,gelişen nteknolojiye uygun ürünlere ağırlık verilmesi elzemdir.Ayrıca üretilen malın ara mal ve hammaddesinin de yerli olması önemlidir.Günümüzde ülkemizde üretimi yapılan malların aramal ve hammaddesinin yaklaşık yüzde ellisi yurt dışından ithal yoluyla tedarik edilmektedir.Söz konusu aramal ve hammdedelere ödenen para döviz olduğundan yüksek rakamlar ödenmekte bu da üretim maliyetini arttırdığından üretim maliyelerine doğal olarak yansımakta ve enfşasyon olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mart ayı YD-ÜFE oranları TÜİK tarafından açıklandı. Buna göre;
Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) yıllık %67,25 arttı, aylık %4,70 arttı
YD-ÜFE 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %4,70 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %12,10 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %67,25 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %55,14 artış gösterdi.
%72,70 artış, enerjide %69,88 artış, sermaye mallarında %76,14 artış olarak gerçekleşti.
YD-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %67,25 arttı
Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %67,20 artış, imalatta %67,25 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %58,67 artış, dayanıklı tüketim mallarında %72,76 artış, dayanıksız tüketim mallarında
Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %5,46 artış, imalatta %4,69 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %5,03 artış, dayanıklı tüketim mallarında %3,64 artış, dayanıksız tüketim mallarında %4,76 artış, enerjide %3,55 artış, sermaye mallarında %4,72 artış olarak gerçekleşti.
Kaynak: TÜİK
Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI