FED’İN EYLÜL AYI FAİZ KARARININ ETKİLERİ

Yayınlama: 18.09.2025
3
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Amerikan Merkez Bankası (Fed), eylül ayı faiz kararını açıkladı ve beklentilere paralel olarak politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 4,00 – 4,25 aralığına çekti. Bu karar, yalnızca ABD ekonomisinin gidişatını değil, küresel piyasaların yönünü de değiştiren kritik bir adım olarak yorumlandı. Özellikle altın fiyatlarında görülen tarihi rekor, dolar endeksindeki sert geri çekilme ve Euro’nun güçlenmesi, Fed kararlarının finansal sistemin kalbinde nasıl yankı bulduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Faiz İndiriminin Arka Planı

FED’in aldığı bu kararın ardında, ABD ekonomisinin büyüme görünümünde yavaşlama işaretleri ve işgücü piyasasına ilişkin riskler öne çıkıyor. Karar metninde, istihdam tarafında aşağı yönlü risklerin arttığı, enflasyonun ise “bir miktar” yüksek seyrettiği vurgulandı. Yani Fed hem fiyat istikrarını gözetiyor hem de yavaşlayan büyüme ile işsizliğin artabileceği kaygısını taşıyor.

Hatırlanacağı üzere Fed, en son 18 Aralık 2024’te faizi 25 baz puan indirerek yüzde 4,25 – 4,50 aralığına çekmişti. Dolayısıyla bu yeni indirim, son dönemde atılan gevşeme adımlarının devamı niteliğinde. Üstelik yeni projeksiyonlar, yıl bitmeden toplamda yarım puanlık ek bir indirim ihtimaline işaret ediyor.

Piyasaların İlk Tepkisi: Altında Rekor, Dolarda Sert Düşüş

Karar sonrası finansal piyasalarda dalgalanma anında hissedildi.

Ons altın, karar öncesinde 3.687 dolar civarındayken, açıklamanın hemen ardından 3.708 dolara yükseldi ve tüm zamanların rekorunu kırdı.

Gram altın, ons fiyatındaki artış ve TL’deki hareketlilikle birlikte 4.919 liraya kadar çıktı. Kapalıçarşı’da ise psikolojik sınır olan 5.000 TL’nin aşılmasıyla gram altın 5.033 liradan işlem gördü.

Dolar endeksi, karar öncesinde 96,72 puandayken faiz indiriminin hemen ardından 96,21 puana düştü. Bu sert geri çekilme, yatırımcıların dolardan çıkıp alternatif yatırım araçlarına yöneldiğini gösterdi.

Euro/Dolar paritesi, 1,18 seviyesinden 1,19’a yükseldi. Böylece Euro’nun küresel çapta güçlenme trendi hız kazandı.

Euro/TL, son günlerde zaten rekor seviyelere doğru ilerlerken Fed kararı sonrası 49,19 liraya çıkarak tüm zamanların zirvesine ulaştı.

Altın Yatırımcısının Gözü Yeni Rekorlarda

Altının rekor kırmasıyla birlikte en çok merak edilen soru şu: “Rekorlar devam edecek mi?”

Faiz indirimi, yatırımcılar açısından altını daha cazip hale getiriyor. Çünkü düşük faiz ortamında getirisi sınırlı olan dolar yerine güvenli liman olarak görülen altına talep artıyor. Ayrıca küresel jeopolitik risklerin ve ekonomik belirsizliklerin devam etmesi, altının yükseliş potansiyelini destekliyor. Analistlere göre, ons altında 3.750 dolar seviyesi kısa vadede yeni bir hedef haline gelebilir.

ABD Ekonomisi İçin Mesajlar

FED’in karar metninde dikkat çeken bir diğer nokta, uzun vadeli faiz ve büyüme beklentilerindeki değişim oldu:

2025 yıl sonu faiz beklentisi yüzde 3,6’ya çekildi (önceki yüzde 3,9).

2026 beklentisi yüzde 3,4, 2027 beklentisi ise yüzde 3,1 olarak güncellendi.

Büyüme beklentileri ise 2025’te yüzde 1,6’ya yükseltildi, 2026’da yüzde 1,8’e çıkarıldı.

Bu tablo, FED’in ekonomide sert bir yavaşlama değil, kontrollü bir yumuşama beklediğini ortaya koyuyor. Ancak istihdam tarafındaki kırılganlıklar, FED’in elini faiz indirimlerinde nispeten daha hızlı davranmaya zorlayabilir.

Türkiye’ye Yansımalar: Çifte Etki

Türkiye açısından bakıldığında FED’in faiz indirimi iki yönlü etki yaratıyor.

Altın fiyatlarındaki artış, Türk yatırımcısının güvenli liman talebini artırıyor. Zaten enflasyona karşı koruma aracı olarak altın, Türkiye’de son dönemde en çok tercih edilen yatırım aracı olmuştu. Bu yeni rekorlar, altına olan talebi daha da güçlendirebilir.

Doların küresel çapta değer kaybetmesi, TL üzerindeki baskıyı bir miktar hafifletiyor. Ancak Euro/TL’nin rekor kırması, kur dengesizliklerinin devam ettiğini ve Türkiye’de ithalat maliyetleri açısından risklerin sürdüğünü gösteriyor.

Uzmanların Değerlendirmesi

Ekonomi çevrelerine göre, FED’in faiz indirimleri küresel likiditeyi artırarak gelişmekte olan ülkelere sermaye girişlerini hızlandırabilir. Türkiye gibi yüksek dış finansman ihtiyacı olan ülkeler için bu gelişme olumlu bir fırsat yaratabilir. Ancak aynı zamanda altın ve Euro fiyatlarındaki yükseliş, ithalat maliyetlerini artırarak enflasyon üzerinde baskı yaratabilir.

Önümüzdeki Dönemde Senaryolar

FED’in yıl sonuna kadar yarım puanlık ek indirim ihtimali, piyasaların yönünü belirleyecek ana gündem olacak. Eğer ABD’de işsizlik rakamları beklentilerin üzerinde kötüleşirse, daha agresif faiz indirimleri gündeme gelebilir. Bu durumda altın fiyatlarının yeni zirveler görmesi olası.

Türkiye açısından ise kur ve enflasyon dengesi kritik önemde. Doların küresel zayıflığı kısa vadede rahatlama sağlasa da Euro/TL’deki artış ithalat maliyetlerini ve enflasyonu tetikleyebilir. Yatırımcılar için güvenli liman arayışı devam ederken, altının önümüzdeki aylarda da gündemin en sıcak konusu olması bekleniyor.

Sonuç: FED’in eylül ayı faiz indirimi, küresel piyasaları anında harekete geçirdi. Altın rekor kırdı, dolar değer kaybetti, Euro güçlendi. ABD ekonomisinde yumuşak iniş hedefi korunurken, gelişmekte olan ülkeler için yeni fırsatlar ve riskler doğdu. Türkiye’de ise altın yatırımcısı kazançlı çıkarken, Euro/TL’deki yükseliş ithalat maliyetlerini artırarak enflasyon açısından yeni sınamalar doğurabilir.

 

Kaynak: Sanayi Haber Ajansı

Yazarın Son Yazıları
BLOKZİNCİR Son yıllarda finans dünyasından lojistiğe, sağlıktan kamu yönetimine kadar geniş bir alanda “blok zincir” adı sıkça duyulmaya başladı. Kimi uzmanlar onu internetten sonraki en büyük devrim olarak tanımlıyor. Peki blok zincir (Blockchain) nedir? Neden bu kadar önem kazandı? Ve gelecekte hangi alanlarda hayatımızı köklü şekilde değiştirebilir? Blok zincir, en basit ifadeyle, verilerin şifrelenmiş bloklar hâlinde tutulduğu ve bu blokların birbirine zincir gibi bağlandığı, merkezi olmayan bir kayıt sistemidir. Bu sistem, verileri tek bir otorite yerine dağıtılmış bilgisayar ağlarında saklar. Böylece kayıtlar değiştirilemez, manipüle edilemez ve şeffaf bir biçimde doğrulanabilir. Blok zincir, adını aldığı “blok” yapısı ile çalışır. Her blok; belirli sayıda işlemin kaydını, zaman damgasını ve bir önceki bloğun şifrelenmiş özetini (hash) içerir. Bu yapı, zincirin bütünlüğünü korur. Bir bloğun verisi değiştirilmeye çalışıldığında, bu değişiklik tüm zinciri bozar. Sistem ise bu uyumsuzluğu hemen fark eder. Bu nedenle blok zincir, sahteciliğe ve veri manipülasyonuna karşı son derece dayanıklıdır. Teknik olarak, blok zincirin en önemli özellikleri şunlardır: Merkeziyet sizlik: Tek bir sunucuya bağlı değildir; ağın her katılımcısı verinin bir kopyasına sahiptir. Şifreleme: Güvenlik, gelişmiş kriptografi yöntemleri ile sağlanır. Değiştirilemezlik: Bir kez kayıt edilen veri geriye dönük olarak silinemez veya değiştirilemez. Şeffaflık: Tüm işlemler, ağdaki herkes tarafından doğrulanabilir. Bitcoin’den Ötesi: Kullanım Alanlarının Çeşitlenmesi Blok zincir, kamuoyunun ilgisini ilk olarak 2009’da Bitcoin ile çekti. Satoshi Nakamoto isimli anonim bir kişi veya grup tarafından geliştirilen Bitcoin, blok zincir teknolojisinin ilk büyük uygulaması oldu. Ancak teknoloji sadece kripto paralarla sınırlı değil. Bugün blok zincir, aşağıdaki alanlarda devrim yaratma potansiyeline sahip: Finans ve Bankacılık: Uluslararası para transferleri, saniyeler içinde ve düşük maliyetle yapılabilir. Lojistik ve Tedarik Zinciri: Ürünlerin üretimden müşteriye kadar tüm süreci izlenebilir. Sağlık Sektörü: Hasta kayıtları güvenle saklanabilir ve yetkilendirilmiş kişilerce erişilebilir. Kamu Yönetimi: Tapu kayıtları, seçim sistemleri ve vergi işlemleri şeffaf hale getirilebilir. Sanat ve Telif Hakları: NFT’ler ile dijital varlıkların mülkiyeti güvenle korunabilir. Avantajlar: Güven, Hız ve Maliyet Tasarrufu Blok zincirin en büyük avantajı, güveni “teknoloji” üzerinden sağlamasıdır. Geleneksel sistemlerde güven, genellikle aracı kurumlar (banka, noter, devlet kurumu vb.) üzerinden inşa edilir. Blok zincirde ise bu güven, matematiksel algoritmalar ve ağın kendi doğrulama mekanizmaları ile sağlanır. Bunun yanı sıra aracıların ortadan kalkması, işlem sürelerini kısaltır ve maliyetleri düşürür. Örneğin, uluslararası para transferlerinde günler süren süreçler, blok zincir ile dakikalar içinde tamamlanabilir. Zorluklar ve Eleştiriler Her yenilik gibi blok zincir de bazı sorunlarla karşı karşıya. Öncelikle, yüksek enerji tüketimi özellikle “iş kanıtı” (Proof of Work) mekanizmasını kullanan sistemlerde çevre açısından eleştirilere yol açıyor. Ayrıca, yasal düzenlemelerin eksikliği ve teknolojinin karmaşıklığı, geniş çaplı benimsenmenin önünde engel oluşturuyor. Bir başka endişe, blok zincir üzerinde yapılan anonim işlemlerin yasa dışı faaliyetler için kullanılabilmesi. Bu nedenle pek çok ülke, blok zincir tabanlı projelere hem teşvik hem de denetim getirecek yasal çerçeveler üzerinde çalışıyor. Geleceğe Bakış: Dönüşümün Eşiğinde Uzmanlar, önümüzdeki 10 yıl içinde blok zincirin internet kadar yaygın bir altyapı haline geleceğini öngörüyor. Özellikle merkeziyet siz finans (DeFi), akıllı sözleşmeler (Smart Contracts) ve metaverse projeleri, bu teknolojinin geleceğini şekillendirecek ana unsurlar olarak görülüyor. Türkiye’de de blok zincir çalışmaları hız kazanıyor. Bankacılık sektörü, ödeme sistemleri ve e-devlet uygulamalarında pilot projeler yürütülüyor. Yerli girişimler hem yazılım hem de donanım tarafında çözümler geliştiriyor. Sonuç Blok zincir, yalnızca teknolojik bir yenilik değil; iş yapma biçimlerimizi, güven tanımlarımızı ve veri yönetim anlayışımızı kökten değiştirecek bir paradigma. Bu sessiz devrim, belki de önümüzdeki yıllarda internetin sağladığı değişimden bile daha derin etkiler yaratacak. Güvenin, hızın ve şeffaflığın temel olduğu bir dünyada, blok zincir teknolojisi hem fırsatlar hem de sorumluluklar sunuyor. Şimdi önemli olan, bu teknolojiyi doğru anlamak, sürdürülebilir ve etik kullanımlar geliştirmek. Çünkü geleceğin dijital dünyasında, zincirin halkası koparsa güvenin tamamı yok olur. ZAFER ÖZCİVAN Ekonomist-Yazar Zaferozcivan59@gmail.com
22.08.2025
21.08.2025
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.