ABD ile olan ilişkilerimiz, ikinci defa başkan seçilen Donald Trump döneminde de her zamanki gibi güncelliğini korumaktadır. Ancak her platformda belirtmeye çalıştığım gibi ABD’den bize dost olmaz. Yıllardan bu yana mücadele verdiğimiz terör örgütlerine binlerce tır silah ve mühimmat yardımı yapması, Rahip Brunson olayında ekonomimize verdiği zarar, barış pınarı harekatımızın kesilmesi gibi konular hepimizin hafızasındadır ve kolay kolay silinmeyecektir. Her ne kadar Sn. Cumhurbaşkanımıza övgü dolu sözler sarfetse de bana inandırıcı gelmemektedir. Rahip Bronson olayında yani 2018 yılında Trump ABD başkanlığının birinci döneminde doların 3 TL’den 7 TL ye çıkmıştı ve bir müddet sonra bunu kendisi yaptığını açıklamıştı. Yani ekonomimize verdiği zararı itiraf etmişti.
Önümüzdeki süreçte ise Netanyahu ile iletişimi bozulsa bile bizden birtakım yaptırımlar isteyebilir. Özellikle Gazze konusunda söylemlerini hepimiz biliyoruz. Müslüman Filistinli kardeşlerimizi komşu ülkelere göndererek Gazze’yi turizm merkezi yapacağını ifade etmişti. Bu kabul edilecek bir eylem değildir. İkinci konu ise Suriye’nin geleceği konusunda bizden de birtakım fedakarlıklar isteyebilir diye düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde Sn. Cumhurbaşkanımız ile Trump’ın yaptığı telefon görüşmesine ait bilgiler Euronews in haberine göre aşağıdaki gibidir.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre de görüşmede Türkiye ile ABD ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu üzerinden geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ‘çok iyi ve verimli’ bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu.
Görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye ve Gazze gibi kritik konuların ele alındığı belirtildi. Trump, Erdoğan’ın kendisini Türkiye’ye davet ettiği ve karşılıklı olarak Washington D.C.’de de bir araya gelme planlarının yapıldığını aktardı.
Trump önceki görev süresi boyunca Erdoğan ile ‘mükemmel’ bir ilişki kurduğunu vurgulayarak Rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılması sürecindeki iş birliğine dikkat çekti ve Rusya-Ukrayna savaşını “hemen” bitirme konusunda Erdoğan ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdi.
ABD Başkanı’nın sosyal medya mesajı şöyle: ”Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya/Ukrayna savaşı, Suriye, Gazze ve daha pek çok konuyu içeren çok iyi ve verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Cumhurbaşkanı Erdoğan beni Türkiye’ye davet etti, aynı şekilde o da Washington, D.C.’ye gelecek. Başkanlık görevim süresince, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkim mükemmeldi. Birçok konuda yakın iş birliği yaptık; bunlardan biri de hapsedilmiş olan Pastör Andrew Brunson’un, benim talebim üzerine derhal ABD’ye dönmesine yardımcı olmasıydı. Her neyse, Rusya ile Ukrayna arasındaki saçma ama ölümcül savaşın sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum. HEMEN!”
İletişim Başkanlığı: Bölgesel konular ele alındı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre de görüşmede Türkiye ile ABD ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmede Türkiye’nin ABD ile başta savunma sanayii olmak üzere birçok alanda iş birliğini ilerletmek için adım atmaya devam edeceğini belirttiği aktarıldı. ABD Başkanı Trump’ın savaşların bitirilmesine ilişkin yaklaşımını desteklediğini dile getiren Erdoğan, İran ile yürütülen müzakere süreci ve Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması için ortaya konan gayretleri takdirle karşıladıklarını belirtti.
‘Türkiye iş birliğine ve desteğe hazır’
İletişim Başkanlığı’na göre görüşmede Gazze’deki insani krizin vahim boyutlara ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ulaştırılması ve bu trajik insani drama son verilmesi gerektiğini, ateşkesin tesisi ve kalıcı barışın sağlanması için Türkiye’nin iş birliği yapmaya ve her türlü desteğe hazır olduğunu vurguladı. Yine açıklamaya göre Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve istikrarın sağlanması için gayret gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesine yönelik çalışmalarının sürece katkı sağlayacağını, istikrarlı bir Suriye’nin hem bölge hem de dünya barışını destekleyeceğini belirtti.
Brunson olayı nedir?
Trump’ın bahsettiği Brunson krizi 2018 yazında yaşandı.
Amerikalı Evanjelik bir pastör olan Andrew Brunson, 23 yıldır Türkiye’de yaşıyor ve İzmir’de bir kilise yönetiyordu. 2016’da tutuklandı ve ‘FETÖ’ ile ‘PKK’ya destek verdiği, casusluk yaptığı suçlamalarıyla yargılandı. Türk makamları Brunson’un ev hapsinde kalmasına karar verince ABD yönetimi buna sert tepki gösterdi.
O dönemde de görevde olan ABD Başkanı Donald Trump, Brunson’un serbest bırakılmaması üzerine Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırımlar uyguladı: Türk İçişleri ve Adalet Bakanlarına yaptırım kararı alındı, çelik ve alüminyum ithalatına vergi artırıldı. Bu gelişmeler Türk lirasının hızla değer kaybetmesine yol açtı ve ekonomik krizi tetikleyen etkenlerden biri oldu.
Brunson, 2018 Ekim’inde ev hapsindeyken görülen duruşmada mahkûm edilip serbest bırakıldı ve aynı gün Türkiye’den ayrıldı. Trump bu gelişmeyi kendi kişisel başarısı olarak sundu.
Bu kriz, Trump-Erdoğan ilişkilerinin şekillenmesinde önemli bir dönemeçti.
Devamında başka diplomatik dosyaların da bu kişisel ilişki üzerinden yürütüldüğü yorumları yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın çağrılarına ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’i kastederek, “Sizde de bir tane papaz var. Ver papazı, al papazı,” yanıtını vermişti. Ancak yaptırımlar sonrası bu duruş bir anda değiştirildi.
Kaynak: Sanayi Haber Ajansı