Yapay zekânın tarihini açıklamadan önce belki de ‘Yapay zekâ nedir’ sorusuna, doğru bir yanıt bulmak gerekiyor.
Yapay zekâyı en basit ifadeyle, belli görevleri yerine getirmek için insan zekâsını taklit eden ve topladığı bilgilere göre kendilerini geliştirebilen sistemler veya makineler olarak nitelendirebiliriz.
Ancak buradaki fark, yapay zekânın öğrenebilme ve bir noktada bağımsız kararlar alabilme yetkinliğine sahip olmasıdır.
Bazı tarihçiler, yapay zekânın tarihini Antik Yunanlara, Çinlilere ve eski Mısıra kadar uzatmaktadır!
Pek tabii böyle bir şey mümkün değil!
Olmayan bir şeyin yapay zekâsı da olamaz!
O dönemde yaşayan insanlar, robotlarla ilgili belli mitlere sahip olsa da ‘yapay zekâ’ terimi gerçek anlamıyla ilk kez 1956 yılında İngiltere’de New Hampshire’da bulunan Dartmouth College’da yapılan bir konferansta kullanılmıştır.
Ancak bu kavram, yaklaşık 50 yıl ‘yapay’ olarak kalmış, bu alanda kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır.
1990’lı yılların sonuna kadar pek de esamesi okunmayan yapay zekâlı robotların, dünyada dikkatleri üstüne çeken ilk başarısı ise 1997 yılında IBM’nin ürettiği Deep Blue adlı bilgisayarın, dünyanın en ünlü satranç ustası Garry Kasparov’u yenmesiyle gerçekleşti.
‘Bu olay, bir bilgisayarın insan zekâsına karşı ilk meydan okuması ve zaferi olarak tarihe geçmiştir.’
Çocukluğumdan hatırladığım kadarıyla Kasparov’u yenen yapay zekânın, bunu tesadüfen yapmış olabileceği gibi yaygın bir düşünce vardı!
Lakin daha sonra yapay zekâ, Kasparov’u bir kez daha yenmeyi başardı!
Bu galibiyetler, uzun süredir ihmal edilen makine öğrenme teknolojisi ve yapay zekâya olan ilginin yeniden canlanmaya başlamasını sağlamıştır.
Bu karşılaşmalarının ardından yapay zekâ alanında gerçekleştirilen yatırımlar ve gelişen teknoloji ile birlikte devrimsel diyebileceğimiz bazı önemli gelişmeler de yaşanmıştır.
Örneğin 2005 yılında ABD Savunma ve İleri Araştırma Projeleri Ajansı DARPA tarafından başlatılan bir yarışmada yapay zekâya sahip otonom araçlar, 10 saatlik bir parkuru ilk kez kendi kendilerine geçebilmişlerdir.
Parkuru en erken tamamlayan SRI şirketinin robotu Stanley, yarışmaya katılan 22 aracı geride bırakarak sahiplerine bu başarı ile 1 milyon dolar ödül kazandırmıştır.
Daha sonraki bazı önemli gelişmeleri şu şekilde sıralayabiliriz; 2007 yılında yapay zekâlı robotların hızlı gelişimini öngören Güney Kore, robot teknolojisindeki gelişmeleri öngörerek bir ‘Robot Etik Tüzüğü’ oluşturdu.
2011 yılında IBM tarafından üretilen bir yapay zekâ robotu, ABD’de bilgi yarışmasında şampiyon oldu.
Yine 2011 yılında Apple tarafından ilk sesli kişisel asistan olan Siri geliştirildi.
2016 yılında AlphaGo tarafından geliştirilen dünyanın en önemli Go oyuncularını mağlup etmeyi başardı.
İnsansı robotlar geliştiren Hanson Robotics firması, 2016 yılında Sophia adını verdiği robotu, ilk robot vatandaş olarak kabul ettirdi.
Sophia’yı diğer robotlardan ayıran özellikleri; görme, yüz ifadeleri yapma ve yapay zekâ aracılığı ile iletişim kurma yeteneği idi.
Google Home, kullanıcılarına görevlerini hatırlatma, randevu oluşturma ve sesi kullanarak bilgi öğrenme gibi işlerde yardımcı olacak kişisel asistan hizmetini sunmaya başladı.
Ve günümüz…
Günümüzde otonom hareket etme kabiliyeti olan uçaklar, otomobiller ve hatta denizaltılar var.
Gelişmiş bazı ülkelerin ‘karanlık fabrika’ olarak adlandırdıkları üretim alanlarında neredeyse insana ihtiyaç duymadan üretim yapabilen robotlar var. (Almanya’da bu fabrikalar, şu anda üretim yapıyor.)
Yahut -yüzünüzde maske olsa dahi- ter kokunuzdan, ruh hâlinizi çözümleyebilen yapay zekâ yazılımları var.
Siz, bilgisayarınıza veya telefonunuza şifrenizi tuşlarken, tuşlara basma hızınızdan, parmaklarınız sıcaklığından ve başka parametrelerden hareketle şifreyi sizin yazıp yazmadığınızı tahmin edebilen yapay zekâ yazılımları var.
Hatta bu yazılımı yapan bir Türk firmasıdır. Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi yerleşkesi içindeki ‘Teknopark Ankara’da bir ofisi bulunan Securify ID adlı firma, bu yazılımlar üzerine çalışmaktadır.
Yazımı tamamlamadan evvel, yapay zekâ alanındaki bir son dakika gelişmesini de not edelim.
Merkezi Hong Kong’da bulunan Insilico Medicine adlı firma tarafından yapay zekâ ile geliştirilen Kovid-19 ilacının insanlar üzerindeki klinik testlerinin başladığını duyuruldu. Şirket tarafından yapılan açıklamada ilacın akciğerlerdeki viral yükü ve iltihabı ‘önemli ölçüde azalttığı’ belirtildi.