YAPI RUHSATLARI

Yayınlama: 21.09.2023
44
A+
A-
Sanayi Haber Ajansı İstanbul Temsilcisi Ekonomist / Yazar

Ülkemizde uzunca bir süreden bu yana devam eden konut krizi maalesef devam ediyor ve yerini yavaş yavaş barınma sorununa bırakmaya başladı. Özellikle büyük kentlerimizde başta dar ve sabit gelirli vatandaşlar olmak üzere hepimizi ilgilendiren bu konunun çözümü için hükümet tarafından bazı önlemler alınmış durumda. Son yaşadığımız dönemde ev sahibi kiracı ilişkilerinden doğan olumsuzlukları yazılı ve görsel basından izlemekteyiz. Resmi enflasyonun %40, gerçek enflasyonun %100 ü aştığı bir dönemden geçiyoruz. Koşullar böyle iken kira artışlarının %25 ile sınırlandırılması hakikaten düşündürücüdür.

Birden fazla kirada evi olan vatandaşlar için pek önemli olmayabilir ama tek evi olan bir emeklinin bu koşulları kabul etmesi gerçekten zordur. Çünkü emekli maaşının geçim için yeterli olmadığı aşikardır ve kira gelirini maksimum düzeyde tutmak istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Sorunun çözümü için en azından enflasyon oranı kadar artış hakkı verilmeli veya dar ve sabit gelirlilere kira yardımı yapılmalıdır.

Konut sorunu sadece bu iktidarın değil, uzun yıllardan bu yana hükümetlerin çözüm aradığı bir konudur.1980 li yıllarda merhum Turgut Özal döneminde konut arzını arttırmak için tüm ülkede kooperatifleşme adımları hızla yayılmıştı ve kâr amacı gütmediği için tüm gelir gruplarının ev sahibi olabilmesine olanak tanımıştı. Günümüzde de aynı işlem uyarlanabilmesi enflasyonist ortam olduğu için zor olabilir ama imkânsız değildir.

Yaşadığımız yüksek enflasyon, yabancılara vatandaşlık karşılığı gayrimenkul satışları, depremden sonra hızla artan kentsel dönüşüm projeleri ve en önemlisi yüzyılın felaketi olarak adlandırılan (Allah tekrarını vermesin) yaşadığımız deprem felaketinden sonra on binlerce binanın yerle bir olması ve zorunlu olarak depremzede vatandaşlarımızın diğer kentlere göç etmesi sonucu ülkemizde doğal olarak konut açığı oluşmuştur. Bu sebeplere ilave olarak ülkemize gelen sığınmacıları da unutmamamız gerekir.

Ülkemizde 2023 yılı ikinci çeyrekte belediyeler tarafından verilen yapı ruhsat sayılarında görülen artış da göstermektedir ki konut ve barınma sorununun çözülmesi için atılan adımlar da hızlanmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı ikinci çeyrek (Nisan- Haziran) Yapı İzin İstatistiklerini paylaştı. Buna göre bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2023 yılı ikinci çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 5,7, daire sayısı yüzde 31,3 ve yüzölçümü yüzde 25,6 arttı.

Belediyeler tarafından 2023 yılı II. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüzölçümü 38,6 milyon metrekare iken; bunun 20,0 milyon metrekaresi konut, 10,1 milyon metrekaresi konut dışı ve 8,4 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Belediyeler tarafından 2023 yılı II. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçümü payına 25,6 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 3,9 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi.

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2023 yılı II. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların bina sayısı yüzde 22,1, daire sayısı yüzde 28,5 ve yüzölçümü yüzde 28,6 azaldı.

Belediyeler tarafından 2023 yılı ikinci çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüzölçümü 21,1 milyon metrekare iken; bunun 12,3 milyon metrekaresi konut, 4,4 milyon metrekaresi konut dışı ve 4,4 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Belediyeler tarafından 2023 yılı II. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçümü payına 15,6 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 1,4 milyon metrekare ile bir daireli binalar izledi.

Kaynak: SANAYİ HABER AJANSI

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.